9 Şubat 2010 Salı

Neler Oluyor..?

att363187mi1

 

 

 

 

Bugün Ankara’nın en iyi semtlerinden biri Kavaklıdere’de, bir dilenci gördük.

 

Modern sakallıydı, saçları ensesine kadar uzundu ve üstünde şık bir kazak vardı.  Ayakları çıplak, yol kenarında alçak bir duvara oturmuş dileniyordu. 

 

Son derece düzgün bir Türkçe ile “boş geçmeyin lütfen bir sadaka” diyordu.

 

Aynı anda hayretler içinde birbirimize baktık oğlumla,  inanamadık.  Sadaka istiyor olmasa, bir üniversite öğrencisi olduğunu düşünürdük.

 

“Aralarında bahse girdiler,arkadaşları bir yerde saklandı ve o dilenci numarası yapıyor herhalde” diye konuştuk aramızda. Asla bir dilenci görüntüsü yoktu.

 

Biraz sonra Kızılay’a indiğimizde;

 

Genç bir bayan gördük. Saçları permalı ve sarı boyalı, kırmızı bandanalı, üstünde kırmızı kareli şık bir mont, belinde küçük bir bel çantası olan, hoş ve bakımlı bir bayandı. “muhtacım, Allah rızası için bir sadaka” diyordu yol kenarında durmuş.

 

Benim bildiğim dilencinin; bakımsız, yırtık dökük kıyafeti, acınacak bir görüntüsü olur.

 

Acıdığı için insanlar onlara sadaka verirler.

 

Oysa, bugün arka arkaya gördüğümüz bu iki dilenci bizi çok şaşırttı.

 

Dilenciler mi modaya uydu, yoksa hayat şartları orta tabakayı dilenecek duruma mı düşürdü..?

 

Anlamadık, Neler oluyor..?

32 yorum:

haykırış dedi ki...

Sayın Çınar,
Maalesef Orta tabaka diye bir sınıf kalmadı sadece üst ve alt olmak üzere iki tabaka kaldı aynen sizin belirttiğiniz gibi nicelerini gördüm ben.
Saygılarımla

Çınar dedi ki...

Haykırış Bey; üst tabaka çok zengin alt tabaka iyice fakirleşti ve söylediğiniz gibi orta tabaka diye birşey de kalmadı ne yazık ki:(

Sevgiler size ve eşinize

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Çınarcım,
Sonunda "bir film çekiliyormuş"demeni bekledim!
Bilmiyorum ama dilenmek bir nevi meslek falan olmaya başlayacak yakında.
Hükümet o hale gelmesi için oldukca çeşitli yasa çıkarıyor...
"ölen ölür kalan yandaş bizimdir" misali...
Sevgiler canım...

aysema dedi ki...

Sevgili Çınar,

Memurları bilirsin, genelde temiz, şık, bakımlı görünürler. Ancak dışardan gördüğümüz bizi yanıltır çoğu kez. Yoksulluk sınırında yaşarlar ve görev gereği iyi görünmek zorundadırlar.

Bir de perişan halde, dilenci kılığında(eski dilencilerden) gezenler vardır. Acırsınız, yardım etme gereksinimi duyarsınız, ancak kısa bir araştırma sonucunda yanıldığınızı anlarsınız. Benim çok başıma geldi böylesi...

Neyse diyeceğim gördüklerin memurdur, artık dilenmek zorunda kalmıştır. Orta tabaka sizlere ömür...

Kurtuluşun tek yolu var,acayip zenginleştiriyor ama o da bize uymaz.

Sevgilerimle...

Özgür dedi ki...

Bence bir protesto gösterisi yapıyorlardır.
Ya da tekel işçileridir. Sonuçta artık dilenecek hale getirdiler Tekel işçilerini...

Gülen Tezer dedi ki...

Şaşılacak bir şey yok bunda Çınar'ım; bunlar ülkemin iyi günleri.
Bugün gördüklerimden, duyduklarımdan sonra olan/olacak olan hiçbir şey beni ne yazık ki şaşırtamaz :(
Öpüyorum, kahvaltı için teşekkürler canım.

mavi dedi ki...

İzmir'de yıllardır Montrö, Çankaya, Basmane -ki buraları birbirine çok yakın yerlerdir- Semtinde bir bayan var. Yazın ince pardesülü, kışın mantolu, güzelce başı bağlı- burda başı kapalılara laf atma çabasında değilim.- ayakkabıları temiz elinde eski pazar çantalarından bir çanta gayet kibarca yaklaşır yanınıza siz otobüs durağı soracak diye beklerkennn açar avucunu "allah rızası için sadaka istiyorum, lütfen yardım edin" der. bu yıllardırr böyle. Her yerde var.

ÇOBAN YILDIZI dedi ki...

Onları bu duruma düşürenler utansın Sevgili Çınarcığım.Çalışan da emekli de aldığı maaşla geçinebilecek durumda değil zaten.Gün geçtikçe daha da kötüleşiyor ekonomi.Çok sıkıcı bir durum gerçekten.Bak şimdi uyu uyuyabilirsen.Ama yine de iyi geceler,iyi uykular Çınarcığım:))

sünter dedi ki...

Belkide bir proje calismasi falan yapiyorlardir.
Icim öyle olsun istiyor.

Ama büyük bir ihtimal caresizlikten yeni baslamis olabilirler dilenmeye.

Normalde gitgide dilencilerin yok olmasi gerekirken aksine cogalmalari ne aci.

Düsünüyorumda son zamanlarda ne kadar cok insan ana-babalarinin eline bakar oldu.Is bulamayan bir, yasli anasinin babasinin emekli ayligina kaliyor.Onlarin yanina siginiyor. Bu da bir nevi dilencilik gibi bir sey degil mi?

Allahtan aile baglari kuvvetli bir milletiz yoksa emin ol sokaklar dilencilerden gecilmez di.

Öpüyorum canim

ayci dedi ki...

yabanci bir sehirde bir reklam ajansi, bir dilencinin gelirini 3 katlamak adina, bir reklam kampanyasi düsündü.

gittiler, yikik kirik bakimsiz zavalli görünümde ki dilenciye bunu sundular.

sanirim dilencinin kaybedici 50 kurusu dahi yoktu ve bu yüzden kabul etti.

adamlar cok basit bir pankart hazirladilar dilenciye.
dilencinin gölgesini yansitmislar.

dilenci otururken.
dilenci dogrulurken.
dilencin ayaklari dik.
ve sonuncusu dilenci dimdik bir sekilde.

ve her dört gölgeye bu dikilmeye saglamasi icin ne kadar para gerektigini yazmislar.

yani aslinda "bakin ben dilenciyim - evet ama 5 kurusunuz beni kurtarmaz - anca su miktar beni kurtarir!" tarzi olmus.

ve dilencinin dürüstlügü ve insanlara bunu yüzüne vurmalari - acimasyon degilde - gercekler hosuna gitmis olmali ki insanlarin, dilencinin kazanci 5 kati olmus.

ha daha sonra dilenci tam anlamiyla dikilmis dimdik ayakta - mechul :)

belki bunlarda o tarz bir kampanyanin kurbani olabilri :)

ramazan dedi ki...

Artık neyin doğru olduğuna biz de şaşırmaya başladık.Eski değer yargıları kayboldu.Birilerinin eline bakmak moda oldu.Üretmek için kafa yormak gitti,kolaycı,hazırcı yaşama biçimleri geldi.Köylerde, az da olsa üretip kendisine yetebilen insanlar, büyük nüfus patlamasının yanında şehirlere akın ettiler.Oralardaki yaşama biçimini de gelirler karşılamayınca,böylesine çarpık oluşumlar meydana geldi.
Bir üniversite öğrencisi kızdan duymuştum;"uydurduğumuz bir sebeple bir kişiden bir lira alıyoruz,bu kişi sayısını da katlıyoruz,yaşamımız bedavaya geliyor"diye.
Garipleşti dünya...

Çınar dedi ki...

Nur'um; film çeviriyor olabilirler diye etrafa baktık biz de, keşke öyle olsaydı. Dilenmek çok doğal olmaya başladı sanki ve bunun için dediğin gibi, bir çaba var sanki.

Sevgiler

Çınar dedi ki...

aysema'm; yorumunda anlattıklarında o kadar haklısın ki, güleyim mi ağlayayım mı bilemedim.

O dediğin 'yol' bize teklif olarak sunulmuştu biliyor musun? Eğer ideallerimizi onurumuzu bir tarafa bırakmayı 'becerebileydik' bugün çok 'iyi' bir yerde olacaktık...

Sevgiler

Çınar dedi ki...

mr_lonely; yüzüm acı acı gülümsedi, yüreğim sızladı yorumunu okurken, haklısın...

Sevgiler oğlum

Çınar dedi ki...

Gülen Tezer Üstün'üm; umarım yanılırız ama bunlar iyi günlerimiz gibi görünüyor ne yazık ki.

Haklısın, bugün ki modern kafanın içindeki örümcekli fikirleri dinledikten sonra hiçbir şeye şaşmamak gerekir.

Afiyet olsun canım. Yine beklerim:)

Çınar dedi ki...

Şeniz'm; Demek ki dilenci görüntüsü değişmiş. Ya da dilenirken artık kötü görünmek gereğini bile hissetmiyorlar.Bizim siteye de bazen geliyor öyle temiz giysili dilenciler ama akrabam ya da komşumun oğlu hasta gibilerden bahanelerle para istiyorlar.

Sevgiler canım

Çınar dedi ki...

ÇOBAN YILDIZI'm; Oysa ekonomi düzelmiş, ülkedeki refah seviyesi yüksekmiş hatta Avrupanın şu anda en iyi 4. ekonomisiymişiz. Biz başka ülkede mi yaşıyoruz anlamıyorum ki. Eşim de ben de emekliyiz ayrıca eşimin işi var. Biri şehir dışında iki oğlumuzu üniversitede okutuyoruz ve asla ektra harcalamalar için para ayıramıyoruz. Biz bu durumdaysak bir maaşla çocuk okutanın durumunu düşünemiyorum bile. O halde ya söylenenler yalan, ya da biz bu ülkede yaşamıyoruz...

Sevgiler canım

Benhurum dedi ki...

Ben bunun bir idolden daha farklı birşeyler olduğunu düşünüyorum ne yazıkki memleketin ekonomik dağılımındaki adaletsizliği, orta tabakanın yok oluşu ana sebeplerdir diye düşünüyorum.

Sevgiler...

Çınar dedi ki...

sünter'im; ben de bir proje olmasını isterdim ama ikinci gördüğüm bayan çok çok uzaktı birincisinden. Bana öyle geliyor ki, artık dilenirken zavallı görünme ihtiyacı duymuyor insanlar ve dilenmek çok doğallaşıyor.

İş bulamadığı için anne babasının yanına sığınıp onun emekli maaşından faydalanmaya çalışmak ise çok acı, ülkenin ayrı bir dramı ne yazık ki. Tam tersi olması gerikir oysa.

Sevgiler canım

Çınar dedi ki...

ayci'm kızımm hoş geldin. Nasıl gidiyor hazırlıklar?

Canım, çok ilginç bir reklam kampanyası bu yazdığın ama bizim gördüğümüz dilencilerin yanından geçenler homurdanıyordu 'sen bana ver biraz para, benden iyisin' gibi sözlerle:))

Öptüm canım

bilge dedi ki...

yıllarca gördüğüm bir bey vardı stratejik bir kavşakta durur gelip gecen arabalara yaklaşarak dilenirdi üstü başı gayet iyisonra öğrendimki dikkat çekmemek için dilenci kılığına girmiş bir görevliymiş.maalesef insanlarımızı artık o hale getirdilerki kimin gerçekten ihtiyac sahibi kimin görevlimi olduğunu bile anlayamıyoruz güllük gülüstanlık gösterilen ülkemde 2 dil bilen kızım 3 yıldır işsiz emekli olup ek iş yapmamıza rağmen hala bazı ihtiyaçlarımdan vazgeçmek zorunda kalan biri olarak ülkemin avrupa ülkelerinde refah sevisi 4. olarak gösterildiğini yazanlara tek bir söz söyleyebilirim hadi ordan...sevgi ve dostlukla

Çınar dedi ki...

Ramazan Bey; çok haklısınız artık herşeyin kolayına kaçar olduk. Kafa yorup çaba göstermektense elimizi açmak daha kolay geliyor.

Diğer taraftan, üniversite bitirdiği halde iş bulamayan gençlerle dolu sokaklar. Aynı zamanda kapatılan iş yerleri çıkarılan işçiler.

Köyden şehre göçü de eklersek ki, ekimi engellenen ya da kısıtlanan ürünlerle köylünün hali de eskisinden çok kötü. Hepsi bir araya gelince içler acısı bir görüntü çıkıyor ortaya:((

Sevgiler

Çınar dedi ki...

benhurum; hoşgeldiniz mutlu ettiniz.

Çok haklısınız, adaletsiz gelir dağılımı, zengini daha zengin fakiri daha fakir yaparken, orta sınıf yok oldu...

Sevgiler

Çınar dedi ki...

bilge'm; çalıştığım dönemde simitçi olduğunu sandığımız birinin de sivil polis olduğunu öğrenmiştik.

İki dil bilen üniversite mevzunu kızın 3 yıldır işsiz ve bu ülkede refah seviyesi yükselmiş ekonomi de iyiye gidiyormuş. Biz nerde yaşıyoruz acaba...
İzninle ben de bunlara 'hadi ordan' demek istiyorum.

Sevgiler

sufi dedi ki...

Sabah 4.50 sıralarında yazdım yazına yorumumu kabul gördü görmedi gözümdeki yaşlarla kapattım bilgisayarımı."Burası İzmir dilenciler değil divaneler gezerdi ara ara sokaklarında bir zamanlar.onlar da dilenmezdi"diye başlamıştım sözlerime.Şimdilerde Çınar'ım senin de dediğin gibi yürekler acısı durumlarla karşılaşıyor sokağa cebimde para olmadan çıkmaktan utanç duyuyorum.Ev kadınları, işten çıkarılmışlar o hüzünlü onurlarıyla avuç açtıklarında çaresizliğimin acısını sana anlatamam.Neyse yine yoruma devam edemeyeceğim, sevgilerimle.

Bugday Tanesi dedi ki...

Artık hiçbir şeye şaşırmamak gerek sanırım,iş yerimize binbir çeşit dilenci geliyor.Hele ki yanklarında çocuklarını tasıyan insanlar yok mu.Benim de cevabım şu oluyor zaten elemana ihtiyacımız var, yan tarafta personel alımları ile ilgilenen bir bayan var ona yönlendireyim sizi.Takip ediyorum gitmeyi bırak kapının önünden bile geçmiyorlar.İşlerine gelmiyor ve bu da beni daha bir acımasız yapıyor onlara karşı....Malesefff...

Çınar dedi ki...

sufi'm; duygulu içli arkadaşım. Konunun neresinden baksak ayrı bir dram çıkıyor. Kime kızmalı kime üzülmeli seçemez olduk. Basiretsiz yönetimlerin son yıllarda yarattığı, işsiz çaresiz parasız insanlar onurlarını ayaklar altına alarak, el açarken üç kuruş için, yine bu ortamın psikolojisinden yararlanarak, sadece kolayı seçtiği için insanların maneviyatından yararlanıp dilenmeyi seçenler. Kime karşı nasıl davranmalı, doğruyu yanlışı nasıl ayırmalı..?

Sevgiler canım

Çınar dedi ki...

Bugday Tanesi; haklısın canım, Eğer ihtiyacı olsaydı mutlulukla karşılardı o teklifini. Sevgili Sufi arkadaşımın yorumuna yorumumda da dediğim gibi doğru yanlış birbirine karıştı. Kimin ihtiyacı var, kim bizim insani duygularımızı kullanıyor ayırdetmek çok güç artık.
Sevgiler

aslan dedi ki...

Çınar hanım,söylenecek yazacak çok şey var.Bu insanları bu duruma düşüren gelmiş geçmiş düzene usturuplu bir küfür etmek var da bize yakışmaz.Uşaklık yapamayan bu milleti bu duruma düşürenler utansın.Hani sosyal devletiz ya,hani işsizlere işsizlik parası ödenecekti ya,hani bedava sağlık eğitim olacaktı ya,hani elli yıllık eğitim değişecekti ya,hani bizi çok seven Avrupa Birliğine girince gökten dolarlar düşecekti ya...Düzen baştan kokuşmuş Çınar hanım.Gecenin bu vakti dilenemeyen,
onuruyla çalışanlar,bir tarafta dilenenler..Bir tarafta işçinin 3 aylık gelirini bir gecede gazinolara bahşiş atan bir azınlık.

Ne yapmalı acaba daha kötü günler için Çınar hanım?
Dostlukla..

Çınar dedi ki...

Aslan Bey; bütün bu saydıklarınızın daha kötüye gitmesi için yapacağımız tek bir şey var Aslan Bey; sadece ve sadece, bugüne kadar yaptıklarımızın aynısını yapmaya devam etmemiz yeter daha kötü günler için:((

Sevgiler

Zeugma dedi ki...

Dilerim sünter hanımın dediği gibi bir proje ya da tez çalışması falan olsun..Ya da ne bileyim dilencilerle ilgili bir kitap yazan birileri için bu günlerde uygulama yapmakta olan gençlerdir inşallah..

Ya da bu kadar modern giyimli gençler sırf ''kim daha çok duygu sömürüsü yapabilecek'' diye bir iddia içine falan girmiş olsun..
Başka bir şey olmasın Tanrım!
İnanmak istemiyorum..
Çok üzücü, iç yakıcı yoksa ki :(

İçimden Geldiği Gibi dedi ki...

Ne ilginç bir durum olmuş.:-o
Bu arada konuyla bir resim bu kadar güzel bütünleşebilir.Bayıldım...