6 Ekim 2009 Salı
Sitemde Bir Sonbahar… İçimde Sitem Var…
Bir bir döküyor yapraklarını, çırılçıplak kupkuru kalacak yakında ağaçlar.
Bu ihtişam ne peki..?
Yine binbir renkli fistanını giymiş, bir şölene hazırlanıyor gibi doğa. Oysa bu bir son. Sonbahar…
Güneş, yaprakların arasından süzülürken pırıltılarla ,aydınlatıyor; yeşilden sarıya kızıldan turuncuya hatta, mora siyaha dönüşmüş yaprakları. Işık oyunlarıyla dansediyor adeta dallarında, bir süre sonra kopup düşecek, kuruyup yok olacak yapraklar…
Siz hiç sonbaharda; bir kavaklıkta, ya da çınar ve at kestanesiyle dolu bir yerde bulundunuz mu..? Hiçbir mevsimde bu güzelliği göremezsiniz.
Ben bulundum böyle bir yerde;
Şırıl şırıl akan küçük bir derenin iki yanında sıra sıra dizilmiş kavak ağaçları, çevrede çınar ve at kestaneleri vardı. Derenin içinde karşı kıyıya kadar üstlerine basarak seke seke gidebileceğiniz küçük kayalar bulunuyordu. Ben de geçtim tabii Karşı kıyıya taşlara basa basa. Pırıl pırıldı su. Ağaçlarda, hafif bir rüzgarla sallanan yapraklar, suyun üstünde kıpırtılı gölgeler oluşturuyordu. Derenin kenarına oturdum, ayaklarımı suyun içine sokarak. Bir sigara yaktım (Sigara kötü bişey sakın siz içmeyin e mi?:) Ama benden, böyle bir manzarayı seyrederken bu keyfi kimse alamaz:)) Rüzgar estikçe, süzüle süzüle saçlarıma, sağıma soluma yapraklar dökülüyordu… Ya karşı kıyıdaki manzara; bu kadar çok renk, böylesi bir uyumla aynı ağacın üstünde nasıl bir araya gelebiliyor? Hayret ve beni kendimden geçiren bir huzur ve mutlulukla izledim tek tek tüm ağaçları, gözlerim renklerde kulaklarım suyun sesinde…
Ben her sonbahar böyle olurum. (Gerçi İlkbaharda hissettiklerim de farklı değil ya…) Yerimde duramam “Merihh! hadi, ağaçlık bir yere gidip manzara izleyelim” diye tuttururum hafta sonlarında. Bazen 60 km. yol gideriz istediğimiz manzarayı bulabilmek için. Elimizde ekmekarası yiyeceğimiz termosta çayımız, manzara izler, hışır hışır kuru yapraklar üstünde yürüyüşümüzü yapar, ruhumuzu ve gözlerimizi doyurmuş olarak döneriz eve.
Nasıl olup ta sonbaharlarda mutlu, coşku dolu olabiliyorum bilmiyorum. Oysa, yine bir sonbaharda değil miydi, Anneciğimi sona götüren başlangıç..? Ben, o sonbaharda deliler gibi ne yana koşuşturmam gerektiğini şaşırmış, bir nefes alımı, daha fazla yaşaması için, çırpınıp durmuyor muydum...? Ve… Sonbaharın sonu Annemin de sonu olmamış mıydı..? Ben niye hayranım bu sonbaharlara hala..?
Ya ağaçlar, yapraklar tüm doğa..? O niye bu kadar ihtişamla, böyle renk cümbüşüyle hazırlanıyor sona..?
İhtişamla gidiyorum, çünkü; biliyorum ki bin bir renge bezenip, ellerime de gelin çiçeklerimi alıp öyle geleceğim İlkbaharda… Gidişim ihtişamlı, dönüşüm muhteşem olacak. Bekleyin beni diyor doğa, belli ki…
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
15 yorum:
Ben yine de ilkbahar alayım be Çınarcım. Aslında o sarışın ağaca bayıldım ama yine de yeşil ve çiçekli hali beni daha mutlu ediyor. Öptüm canım...
Leylak'cım, aslında her mevsimin kendine özgü güzellikleri var. Öyle değil mi?
Sevgiler canım
Her mevsimin güzelliği çok ayrı ve anlamlı,ölümlererağmen..Validenizintoprağı bol olsun,ışık içinde uyusun.
Aileye sevgi ve dostlukla...
aslan,bence de her mevsim ayrı güzel.
Annem için iyi dileklerinize teşekkürler.
Sevgiler size ve ailenize
Sevgili Çınar ablacığım,
Annenize Allah rahmet eylesin.Dört
mevsimin renkleri gibi huzur içinde
uyusun.Sayfanız yine harrikaaa.
Sevgilerrr
ayşegül; teşekkürler iyi dileklerin için...
Sevgiler canım benim
Hüzündür, adı üstündedir 'son' bir hamleyle bahar yaşama sevinci kaplar yürekleri, geriye bakmaya başlanır, bırakılan güzelliklerin taşıdığı oluşumlar yaz sonrası toprağa düşen yağmur kokusu gibidir, huzur verir bedene Sonbahar.
Bende çok severim sonbaharı Çınar'cım
Nur'cum,'son'çırpınışla renkten renge girerken,yüreğimizde de rengarenk duygular bırakır sonbahar.
"yaz sonrası toprağa düşen yağmur kokusu" hımmm ne güzeldir o koku...
Sevgiler canım
Sevgili Çınar'ım;
Doğayı bu denli seven insan olduğun adını ÇINAR koymandan belli zaten.Sonbahar; tüm zamanların özeti gibi..Tüm mevsimlerin renk koku ve şarkısını içinde barındıran dingin ve kucaklanası.Ayaklarının dibine düşen bir turuncu yaprağın "hayatın bitmediğini, baharla birlikte yeniden yeşerip dallardan sarkacağını" kulağına fısıldayışı gibi.Ama yine de hırstan uzak ama hüzün kaplı."Sonbahar" ben de seni seviyorum, sonbaharı yaşadığım için belki, sevgilerimle.
sufi'cim, ne güzel anlatmışsın sonbaharı "Tüm mevsimlerin renk koku ve şarkısını içinde barındıran dingin ve kucaklanası." ama yine de hüzünlü.
Daha nice baharlar yaşayacağız, kök saldıkça toprağa; dallarımız ve çiçeklerimizle.
Sevgiler canım sana, dallarına ve çiçeklerine...
Sevgili Çınar!
Bundan uzun zaman önce bir arkadaşımın ısrarıyla günlerce süren test ve okumalara katılmıştım. En sonunda psikologlar karar verdiki rengim mavi, mevsimim sonbahar, elementlerim su ve rüzgar. Yaşamımın tarifleriydi bugün bakıyorumda. Öyle güzel yazmışsın ki tarif edemem. Ben gibi yazmışsın. Ben oldum okurken. Eklenecek hiç bir şey yok. Sadece aklıma gelenler;
Gelebilmesi için gitmesi lazım.
Ve
Bırak gitsin, eğer seninse tekrar gelecektir. Geri gelmezse hiç bir zaman senin olmamış demektir...
Anneciğine pür nur bir mekan.
Sana ve Merih Bey yakışıklısına sevgiler.
Ali İkizkaya; beğenmeniz beni çok mutlu etti.
Annem için iyi dileklerinize teşekkürler.
Bizden de size sevgiler
Sonbaharın anlattığın tarzda güzelliğini bir okul gezisiyle gidip gördüğümüz Bolu Yedi Göller'de yaşadık. Boyları 100 metreyi geçen binlerce ağaçta yeşilden kızıla, kahverengiye, sarıya uzanan geçiş bir seramoni gibiydi. Öylesine etkileyiciydi ki anlatılmaz..
Çok güzel bir paylaşım olmuş Çınarcığım. Bir o kadar da hüzünlü..Ve fotoğraflar da harika..
Bir başkadır sonbahar.Doğanın geçiş töreni ve hüznüdür aslında.
Nice baharlara..Hep birlikte ..
Ve sevgiyle..
Zeugma'cım
"Bir başkadır sonbahar.Doğanın geçiş töreni ve hüznüdür aslında." Ne kadar doğru yazmışsın...
Nice baharlara...hep birlikte...
Sevgiler canım
Zeugma;Yedigöller'de her mevsim, doyumsuz güzellikte oluyor. Bir de Işık dağı'nda,Sonbahar ve kış inanılmaz güzel...
Sevgiler canım
Yorum Gönder