18 Aralık 2015 Cuma

YİTİK BİR ÇOCUK





YİTİK BİR ÇOCUK


Gün şarap rengi...

Ay şavkını henüz düşürmemiş suya

ama

sinsi alacakaranlık çakalları

kuzu postuna bürünmüş

 el ovuşturmakta.

Köşebaşında bir çocuk.

Küçük...

Olsa olsa yedi - sekiz.


Ya buz gibi havadan,

 ya da,


karşı dağın ardında 

kayıp giden günden,
kızıllık vurmuş kirli yüzüne.

Çatlak ellerini,
çatlak dudaklarının

 buğusunda ısıtıyor.

Ah! Bir tas
 çorba olsa şimdi

buharında ana kokan.

Bir de yeni bir bot ayağına,

su geçirmeyen...

Daha ötesi olmadı 

belki hayalinde.

Umuda dair ne varsa içinde,
buz gibi kış ayazına vermiş çocuk.

Üşüyor kalbi; 

yüzünden, elinden bile çok belki.

Ensesinde bir sırtlan,

 dişleri kan...

Kanıyor çocuk...

Kapalı perdelerin ardında,
yumuşacık koltuklarında insanlık,
ekranda, manşetlerde
binlerce yalana
naklen satmışken vicdanlarını

köşebaşında yitik bir çocuk
ensesinde pusu


Üşüyor hayalleri...


    nurten y tartaç

    ( 28 Aralık 2015 )