Hımm! KAYYUM ... Kayyum atamak ...
Kayyum-u kattık hayatımıza yaşasın!
Kültürümüz, bilgi haznemiz, kelime dağarcığımız gelişmeye devam ediyor.
Söylenmesi pek bi şirin, cici bir kelime. Bir çizgi film kahramanı vardı. Adı neydi..? Şimdi ismi tam olarak gelmedi aklıma ama bizim Miniş Kaluu! derdi. Onu çağrıştırıyor her duyduğumda bu kelime.
Kelime anlamını aşağı yukarı biliyorduk da, kayyum nelere muktedirdir, naklen, izleyerek, sindire sindire öğrendik hamdolsun. Kayyum: ( Devlet tarafından bir kurumun denetlenmesi, bir malın yönetilmesi için atanan görevli. - müfettiş- ) gibi bişii olsa da, tv de gördüklerimiz hiç hoşumuza gitmedi. Kayyum atandı diye, kapı, cam kırılıp, kamera kabloları koparılmalı, yayın engellenmeli miydi..? bilemedik. Kafamız karıştı. Zaten epeydir oldukça karışmış durumdaydı beynimiz, ruhumuz, yüreğimiz. Şimdi Arap saçına döndük.
"MEN DAKKA DUKKA" var bir de. Yıllardır dilimizde tüy bittiği halde anlatamamıştık. Şimdi anladılar ne anlama geldiğini... Yaşayarak...
Sevindik mi..? Hayır.
Baskı ve yanlış nerede, kime yapılırsa yapılsın, zulmün karşısında durmak gerekir dedik. "ama... " sı ayrıca konuşulur ve bunun gereği sonra yapılır, yapılabilirse.
Men dakka dukka: ( Eden bulur. Bugün banaysa yarın sana. ) gibi anlamlar içermekte ... 'Keser döner sap döner, gün olur hesap döner.' demek yani ...
Yakın geçmişte de; 'İSTİKŞAFİ' kelimesi düşmüştü pat diye hayatımızın orta yerine. Ne demek şimdi bu..? Pek de sevimsiz bi kelimeymiş falan derken, Google yetişti imdadımıza da öğrendik ne demekmiş.
İstikşafi: Keşif ve tahkik etmeye çalışmak. Etraf ve teferruatını zahire çıkarmak.
Hiç bişii anlamadık doğal olarak. Açtık TDK'na baktık açıklamanın açıklamasını öğrenmek için. " Ön görüşme, araştırma, tanıma görüşmesi. " demekmiş.
Benimsedik hemencecik. Hatta kullandık bile yerli yerinde, cümle içinde.
Ama anlamadık; seçimde birinci parti çıkan partinin, muhalefet kurma çalışmaları sırasında, çok yakından tanıdığı bir partiyle on gün süren görüşmelere istikşafi görüşme denilmesini.
Bir de 'MÜŞAİT" var.
Seçim dönemlerinde çıkar karşımıza bu kelime. Yok yerel seçimdi, yok genel seçimdi, olmadı yeniden genel seçim, olmazsa yeni baştan, bi daha bi daha seçim derken hayatımıza iyice yerleşeceğe benzer bu müşait kelimesi.
( Müşait: Hiçbir siyasi partiyle ilişkisi olmayan ve tamamen gönüllülerden oluşan, seçimin adil ve şeffaf olması için çalışan gözetmen. )
Mesela; Oy Ve Ötesi bu amaçla kurulmuş tamamen gönüllülerden oluşan bir sivil toplum hareketi.
Müşait olmak için ille de bir ön başvuru falan olması gerekmiyor. Oylarımıza sahip çıkmak vatandaş ve seçmen olarak görev ve hakkımız. Hangi partiye oy vereceksek verelim ama mutlaka oylarımızı ve seçim sandıklarımızı sonuna kadar koruyup gözetelim.
Madem ki buna gerek var -ne yazık ki - :( hepimiz müşait olalım geleceğimiz için. Lütfen!!!
Haa! bir de 'FITRAT' vardı di mi..?
n y tartaç
2 yorum:
Bir de şu var:Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste.. değil mi...Bu gün zulmedenler de hazırlansınlar o günlere...
Çok şey var daha pat diye aklımıza getiremediğimiz... Şu seçim hayırlısıyla geride kalsın, hepsini güzel güzel hatırlayacağız inşallah... Hatırlatacağız da tabii.
Yorum Gönder