2 Aralık 2014 Salı

3 ARALIK ENGELLİLER GÜNÜ




Tv lere gazetelere çıkacaklar en büyüklerimiz ve demeçler verecekler;

"Çağdaş sosyal hukuk devleti olarak, engelli vatandaşların topluma kazandırılmaları ve insan haklarının eşit ölçüde sağlanması için gereken herşeyi yapmaktayız. 

Engelli kardeşlerimizin hakettikleri hayat standardına kavuşması için şöyle şöyle şöyle reformlar yaptık. Yapmaya devam ediyoruz...

Toplumun ayrılmaz bir parçası olan engellilerin, yalnız çaresiz ve itilmiş hissetmelerine asla izin vermeyiz..."

Gibi gibi gibi... daha birçok yaptık ettik, cağız cığız lar sıralanacak. Sanacağız ki bu ülkede engelli olmak, engelliler için  bir engel oluşturmuyor. Yaradan'ın verdiği; bedensel, zihinsel ya da her ikisi bir arada engeller dışında.

Oysa durum hiç de öyle değil. Verilen sözler ve kağıt üzerinde yapılan birçok değişikliğe rağmen, gerçek hayatta engellilerin hayatını kolaylaştıran yapıcı uygulamalar görmüyoruz ne yazık ki...














Burası Başkent. Yukarıdaki iki fotoğrafta yaya kaldırımındaki sarı şerit bildiğimiz gibi görme engelliler için yapılmış. Bilmediğimiz, mantığımızı zorlayan, aklımızı karıştıransa, yolun yarısında sonlandırılıvermiş bu uygulamadan sonra görme engelli vatandaşımızın ne yapacağı. Aslında asıl merak ettiğim; bunu yapan, yaptıran, denetleyen 'gerçek' beyin özürlünün, işareti burada sonlandırırken ne düşündüğü. Belki de işaretin bittiği yerden sonra özürlü vatandaşımızın uçarak devam etmesini falan umdu, sandı ...





Yukarıdaki fotoğrafsa akıllara ziyan bir engelli rampası. Ben bile adım atmakta zorlanırken  tekerlekli sandalyesiyle bir vatandaşımızın buradan geçmeye çalıştığını düşünün lütfen...


Aşağıdaki fotoğrafta gördüğümüz ise tam Nasrettin Hoca'lık trajikomik bir Türkiyem manzarası. Görme özürlüler için yapılan şeridin üstüne konduruluvermiş bir büfe. (Ki; bu büfelerin yerini Büyük Şehir Belediyesi kiraya veriyor.) Siz ne düşünürsünüz bilmem ama bunu yapan 'gerçek beyin özürlü', görme özürlü vatandaşımızın, büfeye gelince kendini ışınlayıp diğer taraftan çıkarak yoluna devam edebileceğini düşünüyordu sanırım. 








Görüldüğü üzere; belediyelerin yaptıkları uygulamalar, engellilerin hayatını kolaylaştırmaktan çok uzak, hatta bazan onların hareketlerini daha da zora sokuyor gibi. ( Fotoğraflayamadım ama birgün, tam sarı şeridin bittiği yerde bir çukur görmüştüm mesela. İnanılır gibi değil.)

Engelli vatandaşların güncel yaşama katılmaları, diledikleri gibi ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için; göstermelik değil, çok daha gerçekçi, işlevsel, yapıcı uygulamalara ihtiyaç var. Engellilere bakış açısı böylesine engelli olmaya devam ettikçe bunun mümkün olması çok uzak görünüyor...


N Y TARTAÇ                                                      








5 yorum:

Adsız dedi ki...

kağıt üzerinde sarı şerit var mı var? Bizde her şey maalesef böyle. Eminim bu şeritleri yandaşlarına yaptırıp tam parasını da ödemiştir belediye. birileri zengin olmuştur yine hampadan. haram yiye yiye büyüyorlar
çenebaz

gülsen VAROL dedi ki...

Değindiğin her konuyu dikkatle izliyorum Nurten.. Sadece bir vatandaş olarak değil, bir eğitmen gibi aklı başında her anne gibi eğiliyorsun sorunların üstüne.. Aslında sen ve senin gibi zeki ve aktif düşünenlerin belediye başkanı olması gerekir.. Bundan kısa bir süre önce de metroya dolan yağmur sularını yayınlamış ve benim duyulmayan alkışlarımı almıştın..
Seni yürekten kutluyorum bu duyarlı davranışın nedeniyle ..

Çınar dedi ki...

Çenebaz; aynen öyle yaptı mı yaptı. İşe yararmış yaramazmış yarım kalmış önemli değil. Yandaş cebine parasını koyuyor nasılsa. Birgün boğazlarında kalır diye umuyoruz... bakalım...

Sevgiler

Çınar dedi ki...

gülsen VAROL ; Ahh Hocam biz İ Melih BaşGanı mıhla çaktık koltuğuna. Ben değil kimse kaldıramaz O'nu yerinden. Sonunda ya O Ankara'yı, ya Ankara O'nu bitirecek (tercihimiz, umudumuz, dualarımız ikinci şıktan yana)

Alkışlarınızı duyamasam da, duygularınızı hissedebiliyorum, karşılıklı olduğundan.

Saygılar Hoca'm

bilge dedi ki...

Sevgili arkadaşım bende bir sürü kaldırım bozukluklarına şahidim hatta tv lerde bile yayınlandı..sanırım projeler masa başında imar planına göre yapılıyor ama kaldırımdaki bir ağaç,bir büfe planda gözükmez yap bitir mantğıyla hizmet yaptıkmı yaptık gerisi laf...sevgilerimle..