Aşk;
kömür karası bir çift gözde gök kuşağının tüm renklerini görmektir.
Ayrıca, kuş olup gökte uçmak, engin okyanus mavisine dalmak, yemyeşil yağmur ormanlarında yıkanmak, bulutlarda dans etmektir.
Sevgilinin sesi bülbül - kanarya karışımı bir tonda, teni gökyüzü duruluğundadır... Hele de gülüşü... Sanki dünyanın bütün goncaları açıvermiştir o dudaklarda, di mi..?
Ve aşk; gökyüzünden sizin için özel olarak indirilmiş o kusursuz varlık etrafında pervaneler gibi döne döne gönüllü yanmaktır.
Tutkulu bir yangındır aşk.
Aşk için ölünür. Çok örnekleri var.
Ama işin aslı öyle değilmiş işte. Aşkın ömrü 6-8 ay kadarmış. Sonrasında beyin, "Amaan! ne yapıyorum ben yaa..?" der kendine gelirmiş. İşte eğer bu süre içinde aşık olur ve kavuşamazsanız bir ömür unutamazmışsınız bu aşkı. Ve hep eşsiz, erişilmez, özel olarak kalırmış beyninizin bir yerlerinde. Kimse dolduramazmış yerini.
Bundan olmalı;
"Sever kavuşamazsan adı aşk olur." denmesi.
Aşkın gözü de kördür. Gerçekten de :) Bacakları çarpıktır, siz barbi bacak görürsünüz. Eni konu edepsizdir "Ne kadar da harbi adam/kadın." dersiniz. Sünepenin, eziğin tekidir sessizliği asaletinden sanırsınız.
Gözündeki çapağı ilk fark ettiğinizde, açılır gözleriniz. :)
Özel mözel değildir. Başkaları gibidir tıpkı. Sıradandır yani. Yer içer, uyur. Hatta horlar belki her telden değişik melodilerle. Doğalı budur da, sizin ayaklarınız yeni değmiştir yere.
Aşkın mantığı yoktur. Dışardan bakan ve başına gelmeyen için anlamsız da gelebilir. Doğrudur belki çünkü, dünkü hiç tanımadığınız yabancıya bugün sırılsıklam aşık olmuş ve onsuz nefessiz kaldığınızı hissetmektesinizdir. Biraz delilik gibi sanki.
Oysa...
Sevgi bambaşka bir duygudur. Ayakları yere basan, aklı başında, mantıklı. İyi bir insan olduğu için birini çok sevebilirsiniz mesela. Kişiliği, hayata bakış açısı, düşünceleri, güler yüzlü ve neşeli oluşu ya da ciddiyeti sevginizi kazanmasına neden olabilir. Yani bir insanı sevmenizin, size sempatik, candan, yakın gelen vs. gibi mantıklı bir nedeni vardır...
Ve
iyisiyle, kötüsüyle severek yaşamınıza almışsanız bir insanı, sevgiyle birleşmişse önce kalpleriniz, sonra hayatınız ve bir ömrü pay etmişseniz aranızda, el ele, göz göze çıktığınız bu yolda zaman içinde bir elmanın iki yarısı oluvermişsinizdir.
Hayat sizi, siz hayatı eskittiğinizde ve yolunuz yokuşa vurduğunda mayası sevgiyle yoğrulmuş bir bastona tutunmuşsa eliniz, ah! işte sevgi de budur, aşk da, mutluluk da.
Aşkı tatmalı her gönül...
Sevgiyi yaşamalı...
(Takılmayın hediyeye falan, boşverin. En güzel hediyedir
size sonuna kadar sevgiyle açılan bir kalp.)
SEVGİLİLER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN
nurten y tartaç
5 yorum:
Aşkın her halini ne güzel anlatmışsın. Ayaklar yerden kesikken ayrı, yere bastıktan sonra başka, birlikteyken harika, ayrıyken daha farklı boyutta nasıl olursa olsun güzeldir aşk.
Sevgililer günün kutlu olsun Çınar' cım.
Sevgiler...
Sevgiyi her yönüyle tartışabilirim, herkesin sevgiye bakış açısı farklıdır. Sevgi korkunç bir özveridir benim için.
Ammmma aşk denen şeyin varlığına hep güler geçerdim takiiii prenses doğana kadar.
Sonra aşk kendiliğinden oluştu bu bana mı ait bir duygu bilemiyorum da
ben aşkı torunlarda buldum Çınarım :)
Sevgililer günün kutlu olsun :) Aşk bir sevgiye giden kapı olursa harika :) Olmazsa da kısa süreliğine delilik de lâzım arada, değil mi :)
Aşkın ömrü uzun olmuyor sahiden; ama sevgiye, saygıya, daha sağlam duygulara evrilebiliyor. Hepsine ihtiyacımız var. Aşka da, sevgiye de, saygıya, sadakate, tutkuya... En çok sevgiye ama bence.
Ara verme ile ilgili, sizi ne üzdü bilmiyorum; ama bu aralar ben de çok keyif almıyorum blog dünyasından. Ben mi etkiledim acaba diye de üzülüyorum şu an hatta... İnşallah öyle değildir. "Sevgiler."
Bazen öğrenciler Ali Ayşeyi seviyor cinsinden haberler vermeyi çok severler...Bugün son sınıfların dersinde bu dediğim durumu yaşadım.Sonra konu açıldı susmak bilmedim elbette...aşkın güzelliğinden,lise aşklarından konuştuk da konuştuk....Hediyeye takılmayın düşüncenize katılıyorum...Sevgi dolu güzel günlere diyorum :)
Yorum Gönder