İki ayağının üstüne basabilmek,
ayakta durabilmek, bir tek adım atmak
mucizenin ta kendisidir yerde sürünen
biri için.
Zaman zaman sahip olduklarıyla yetinemez, mucizeler bekler insanoğlu. Birçok mucize gerçekleşmektedir oysa yaşamımızda hergün, biz farkında olmadan, değerini bilmeden. Bizim için sıradan, sıkıcı olan bazı rutinler kimileri için imkansızdır.
Bir mucizedir. Bilemeyiz…
Yüzlerce adım atarız mesela gün içerisinde.
Bazen amaçsız, umarsız, isteksiz, ya da coşkuyla, kavuşmak kucaklamak için sevdiğimizi.
İki bacağımız ayaklarımız vardır ve
yürüyebilmekteyizdir dolayısıyla. Bu
çok doğaldır. Tıpkı; görmek, koklamak, okşamak, konuşmak gibi.
Kolu bacağı olduğu halde bunları
kullanamamak, (ya da hiç olmaması) kulağı dili olup da konuşamamak, duyamamak nasıl bir duygudur
bilemeyiz. Bazen çevremizde engelli insanlar görürüz, “vah vah” der geçeriz yanlarından. Bakarız ya da acıyarak, birkaç saniye. Ama
engelli bir insanın yerine koyamayız kendimizi. Nasıl düşünürler, neler hissederler..? Bu hayat zaman zaman bize bile katlanılmaz
gelirken, nasıl başederler zorluklarla, bilemeyiz..
Bize çok uzaktır eksik bir uzuvla yaşama devam etmek. Öyle sanırız…
Oysa;
tek bir adımla inilir kaldırımdan
vızır vızır arabaların son hızla geçtiği bir caddeye…
Engelli bir yaşamla tek bir adım vardır aramızda...
Herşeyin değişmesi an meselesidir ... Bilmeyiz...
***
Sevgili Aysema (3 Aralık Engelliler Günü) postuma yaptığı yorumunda;
(Sevgili Çınar,
Şafak Pavey'in "Engelliler Gününü Kutlayalım mı?" başlıklı yazısına baktın mı? O da önemli noktalara değinmiş.
Yarın kimin ne olacağı belli mi? Gökdelenler dikmeyi marifet sayıyoruz da herkes için yaşanabilir çevre oluşturamıyoruz. Anlamak için başımıza gelmesini mi bekleyeceğiz?
Duyarlılığın için teşekkürler...) Demişti...
Şafak Pavey'in yazısını bulup okudum. Okumakla kalmayıp paylaşmak istedim.
CHP İstanbul Milletvekili Şafak Pavey 'in Engelliler Günü yazısı
(internetten alıntıdır)
Engelliler Gününü Kutlayalım mı?
Engelliler gününü kutlayalım m? Bence hayır!
14 yıldır yatağa bağımlı yaşayan oğlu 18 yaşını doldurunca, sosyal güvenlik kapsamından çıkarılan Nazmiye Çalı, aylardır oğlunun durumunu yeniden belgelemek için rapor almaya çalıştığı için hayır,
Hükümet büyük bir utanmazlıkla kronik engellilere her fırsatta rapor kepazeliği yaşatmaya devam ettiği için hayır,
Darbeleri araştırma komisyonundan internetin sakıncalarını araştıran komisyonuna kadar her konuda araştırma komisyonu kuran Hükümet, engelli sorunları araştırma komisyonu kurulmasına engel olduğu için hayır,
İşitme engelliler için televizyon ve filmlerde çok ucuz ve basit bir programa bağlı alt yazıyı zorunlu yapmadığı için hayır,
Paralimpik oyunlarını değerli bulmadığı için hayır,
Engelli araç alımlarında, engelliler arası ayrımcılıktan vazgeçmeyip, ÖTV’siz ve KDV’ siz araç satın almaktaki haksızlıkları adil olarak düzeltmediği için hayır,
Engelliler inanılmaz güçlükle elde edebildikleri akülü araçlarını kullandıklarında hoyrat trafik tarafından katledildikleri için hayır,
Engelli eğitiminin en küçük bir değeri olmadığı için hayır, Engellilerin eve bağımlı hayatları müebbet bir mahkûmiyete dönüştüğü için hayır,
Engelli haklarını merhamet sadakası olmaktan çıkarıp, sosyal devlet kavramına dönüştürecek kültürel kampanyalar yapılmadığı için hayır,
Başbakanın acılarından kredi kazanmayı alışkanlık haline getirenler engellilerin sıkıntılarına ilgi gösteriyormuş gibi yapıp, vicdan temizleme olarak kullandıkları için hayır,
Engellilerin uluslararası kurumlar ve AB baskısıyla edindikleri hakları büyük bir edepsizlikle suiistimal ederek, engelli haklarının sınırlanmasına yol açanlar aramızda utanmazca dolaşabildikleri için hayır,
Uzatmamak için yazmadığım nice utanç verici uygulama, hiç okunmayan dosyalar içine saklandığı için hayır,
Sadece engellilerle engelsizler arasında değil, engelliler arasında da; devlet eliyle yürütülen akıl almaz negatif ayrımcılıktan asla ve inatla vazgeçilmediği için hayır!