14 Kasım 2012 Çarşamba

ALBÜMDEKİLER



Bir senfoni değil midir bir bakıma hayat ...?  Gözyaşlarımızın, kahkahalarımızın, coşku ve kederlerimizin ve tüm saklı duygularımızın   notalarda buluşması, can  bulması ...   Alçalıp yükselirken o ahenkli tınılar, en çok da hasretlerimiz değil midir titreten  yüreğimizin telini..?

" Gülse, kendisine ufak adacıklar yaratmaya, bu adacıklar üstünde hayal köşkleri kurmaya başlamıştı ...  Adalarının arasındaki gidiş gelişlerinde bindiği kağıttan kayıklarının dümeninde hep notalar ve kelimeler oldu. Zaman zaman sel olup bentleri aşan bu hasret selinde, bu kayıklar, yani notalar cümleleşen kelimeler, gittikçe büyüyerek bir senfoniye ve şiire dönüşüp o'nu boğulmaktan kurtarmıştı... " 

Sevgili Gülsen Hoca'mın  Albümdekiler  kitabını okumak istemiş ama bulamamıştım.    Sevgili Mehmet Arkadaşım 'ın kitapla  ilgili övgü dolu güzel yazısına yorumumda, kıskandığımı (ki gerçekten kıskanmıştım. :)) yazmıştım.

Blogumdaki yorumlar köşesinde;   "Adresini verirsen kitabı gönderebilirim..." cümlesini okuduğumda, bu çok zarif, ince davranış karşısında sevinçten havalara uçup, koca bir çığlık atmıştım:)  Tekrar tekrar çok teşekkürler Gülsen Hoca'm.

Merih el koydu tabii derhal kitaba "önce ben okuyayım" diye. Üstelik "Ben bitireyim sen sonra oku" dediği için de onun okuyup bitirmesini bekledim sabırsızlıkla. E herkes benim gibi bir çırpıda okuyacak değil ya, kaç gündür bekliyorum bitirsin diye.:)))) ( Umarım okumazsın bu yazımı:))))



Gerçekten de bir çırpıda okunacak bir kitaptı. Akıcı duru bir dille yazılmış.  Olaylar mekanlar hemen yanı başımızda,  bildik tanıdık bizden.   Kiliseden bozma, üç katlı yüksek tavanlı evin bahçesinde koştum hatta bir ara.  Ardımda  Gülse ...

Serhan;  yerine getiremediği sözünü tutup, geç de olsa karısına piyano aldığında, özünde iyi bir insan olduğuna hükmetmiştim ama karısı yine kız doğurduğu için evini bırakıp gitti diye de kızdım.:)

Ahh! kim derseniz en etkilendiğim kararkter ...  Sanem elbette.   İsyankar inatçı dik başlı duruşuna karşın, yılmayan pes etmeyen herşeyin üstesinden gelmeyi başaran,  Serhan'sız da yapabildiğini  kanıtlayan güçlü bir kadın. Ödediği bedeller ağır da olsa...

Sanem;  kocasının tüm karşı koymalarına rağmen Gülse'yi okutmaktaki israrı ve bu konuda yaptıklarıyla, insan hayatında /güçlü/ anne faktörünün ne denli önemli olduğunu gözler önüne sererken beni kendine hayran bıraktı.

Hiçbir tesadüfün tesadüfi olmadığını anladım bir kez daha...

Çilekeş anne ve sadık eş Mihriban'ın hasretle, umudunu kesmeden beklediği kocası Hafız Ali'ye kavuşmasında ve piyanist kadının Gülse'nin müzik yaşamına başlamasındaki tesadüflerin rolü,
  tüm karakterler ve mekanlar,  kaderin ağlarını ördüğü kilit merkez Ardanuç, olaylar zinciri içinde ne güzel işlenmiş.

Üzüldüm Gülse'nin yerine koyarak kendimi; insan birgün de yaşayacaksa, sevdiğiyle yaşamalı diye...

"Her çocuk, annesi ölene kadar çocuktur" derler.   (S: 162)  Ahh! ne doğru bir söz...

 Gözlerimin önünde,  Gülse'nin albümündeki sararmış fotoğraflardan tanıdığım onlarca yüz ve  kulaklarımda yüzyıllar gibi gerilerden gelen kendi hasretlerimin senfonisi,  içimde buruk bir hüzün, gözlerimde iki damla yaşla kapattım kitabımın son sayfasını...

 Kitaplığımdaki yerini aldı ALBÜMDEKİLER.  Sevgili Gülsen Hoca'mın ikinci kitabı çıkana kadar sağ yanı boş kalacak:)  Ve ben o anı sabırsızlıkla bekliyor olacağım.

İyi ki varsınız ve iyi ki tanıdım sizi. Hayat bundan sonrası için hep güler yüzlü olsun size Canım Gülsen Hoca'm...








46 yorum:

Asortik Krep dedi ki...

Ben bir gecede okumuştum ama iki gün onu düşündüm :))

Mehmet Osman Çağlar dedi ki...

Albümdekiler, bir büyük senfoni şefi olarak her notasıyla, her tınısıyla bizim kuşağa dokunmuş, bir ipek atlas işler gibi... hepimizin ortak ipeksi ipliklerini birbirine bağlayarak ve incitmeden yavaşça bize armağan edilerek gönlümüzde bir kez daha taht kurmuştur... Bunun için Gülsen hocama ne kadar teşekkür etsek azdır Nurten hanım.

Ayrıca sizde, bizim ortak siyah-beyaz fotoğrafları o değerli albümden çıkartarak, tekrar o günlerin unutulmaz ölümsüz kareleri ile buluşmamızı sağlamışsınız. Bu olağanüstü sunum ve anımsatma için size de sonsuz teşekkürlerimi sunmayı borç bilirim.

Evet çok haklısınız, bu büyük bir senfoni olduğu kadar, hayatın da tam kendisi... bindiğimiz kağıttan kayıkların içinde yüreğimizin tellerini sonuna kadar titreten!

Kitabı bulamadığınız için "kıskançlık" sözcüğünü kullanmıştınız ama gördüğünüz gibi hocamızın toleranslı dikkatini çekerek, artık Albümdekiler kitaplığınızın en müstesna bölümünde yer almış... bunun için kendinizle ne kadar övünseniz hakkınızdır.:)

"Hiçbir tesadüfün tesadüfi olmadığını anladım bir kez daha..." tümce'nizi onaylıyor ve bu tesadüflere minnet duyduğumu arz etmek istiyorum.

Albümdeki dostluklar zincirinin devamı dileklerimle size ve aileye sevgi ve selamlarımla...

Mehmet Osman Çağlar dedi ki...

Bu arada bir şey unutmuşum. Gülsen hocamızın en değerli öğrencisi olmaya çabalayarak dikkat çekmeye çalışan sevgili Asortikkrep'i, sizde uygun görürseniz sınıfımızın mümessili yapalım da hem o kurtulsun, hem de biz.:)

Çınar dedi ki...

Asortik Krep ; Aynen ben de öyle, öyle sürükleyici işlenmiş ki konu/lar/ kitabı elime aldım ve bitirmeden yatmadım :)

Çınar dedi ki...

Mehmet Osman Çağlar ; di mi ama hiçbir tesadüf tesadüfi değildir. Siz Gülsen Hoca'mın kitabıyla ilgili o güzel yazınızı yazmasanız ve ben okumasam ve de ne kadar kıskandığımı söylemesem, belki bulacaktım Albümdekiler'i ama Gülsen Hoca'mın imzası olmayacaktı üstünde. Bundan güzel tesadüf olur mu?
Benim için hep çok özel bir yeri olacak bu kitap için binlerce teşekkürler tekrar.

Ve size de teşekkürler güzel yorumunuz için.

Bence hiçbir sakıncası yok. Seve seve sevgili Asortik Krep'i sınıf mümessili yapabiliriz :))

Bizden de size sevgi ve selamlar

gülsen VAROL dedi ki...

Kitabımı bulamayan.. yollamak istediğim halde inatla aramayı sürdüren hatta yayın evini defalarca arayıp yayınevi sahibine gerekli dersi veren DOSTLARIM oldu..Sen sevgili ÇINAR'ım sen,91. kitabımı bulamayan ve bir şekilde bulamadığından haberdar olduğumsun.. Kendime ayırdığım 9 kitabımın haricinde artık benim de bulmam imkânsız gibi...

Uzun bir girizgâh oldu .. Sevgili Mehmet haber uçurmasa (bu arada teşekkürlerimi iletiyorum duyarlı davranışı için) yayından da haberim olmayacaktı..
Bugün "kuytular" da takıldım uzun süre.. duygusal takıldım kendimce!!.. Bu nedenle mi bu sade bu duygusal bu içten geldiği gibi yazılan sunumu okurken bu kadar ağladım bilemem..

Ben maalesef yengeç burcunun tüm enayilik mührü yerine geçen hasletlerini taşıdığımdan olsa gerek, tarihleri.. anıları.. yaşanmışları hep canlı tutarım ne toz konar üstüne ne de yaprakları sararır..
Sizler gibi dostlar oldukça ve de anılarımın canlı tutulmasında güçlü katkılar sağladıkça ben o yapraklarımın hep yeşil kalacağına inanıyorum..
Bugün.. bundan üç yıl önce 15 kasımda Blogspotta ilk yazımı yazmıştım.. Sanki bugün gibi..

TEŞEKKÜRLERİM, ARDI ARKASI GELMEYECEK KADAR SINIRSIZ ÇINAR'IM.. O "TESADÜF" Ü SEVİYORUM BEN.. SİZLERİ TANITTI BANA..

Çınar dedi ki...

hasret senfonileri ; Ben bir kitap okudum, insanlar tanıdım, sevdim en yakınlarımmış gibi, kızdım bazen, kırıldım. Gülse'yi tanıdım. Başarılarıyla gururlandım kendimi O'nun yerine koyarak. Konser verdim hatta Gülse olup. Alkışlar yankılandı kulaklarımda. İlk aşkına elveda derken, kavruldu yüreğim, severken ayrılmanın acısıyla. En büyük kaybına gözyaşı döktüm. Hayran kaldım dimdik duruşuna herşeye rağmen. Kısacası aileden biri olup koşturdum bir ara kiliseden bozma o üç katlı evin merdivenlerinde ben de...
Güzeldi çok güzel, hüzünün buruk tadı bile...

Estağfurullah Gülsen Hoca'm enayilik ne demek, yaşanmışlıklara iyisiyle kötüsüyle sahip çıkmak insan gibi insan olmanın gereğidir.

Ne toz konsun üstüne ne sararsın yaprakları anılarınızın, hep taze kalsınlar ama dilerim hayat hep gülsün size bundan sonrasında... Hep mutlu olun...

Blogspottaki yıldönümünüz kutlu olsun. Sizi bize tanıtan tesadüften ben de çok çok mutluyum iyi ki aramızdasınız. Umarım uzun yıllar da bizimle olursunuz .

tufan dedi ki...

Nedense çok mutlu oluyorum bu değerli eseri okuyup düşüncelerini samimice paylaşanlardan..


Albümdekilerin bende bıraktığı keyfi, tadı, hüznü, adına her ne derseniz deyin, okuyan herkesin aynı doğrultuda duygular paylaşması, yorumlar yazması, Gülsen hocamın bizlere etkisinde uzun süreler kaldığımız mükemmel bir eser sunduğunun belgesi adeta, Gülsen hocamı tanıyanlar zaten bilir, ama tanımayanlar için söylemeliyim, onunla yapılan her sohbet, her muhabbet bir roman aslında, hayatımda iyi ki tanıdım dediğim insanların başında gelmektedir, sizin vesilenizle kendisine buradan da teşekkürler ediyorum..


Evet kitap zor bulunuyor, benim elimdeki kitap ise şu an yedinci okuyucuda sanırım yenisi basılana dek daha çok dolaşacak, duygularınızı paylaştığınız için teşekkürler ediyorum..


Selamlar sevgiler...

Asortik Krep dedi ki...

Çınar'cım, iki gün onu düşündüm derken yazdıklarını bende yaşadım ve ancak iki günde kafamdakileri özümseyebildim demek istemiştim, gece yorgun yazdığımdan cümlem çok açıklayıcı olmamış ,kabul ediyorum :)) Rol çalmak ne haddime-bazı saldırgan cümlelere cevabımdır-:)) Yoksa ben zaten tut ki öyle bir çaba içine girsem Gülsen Hocam bu numarayı yutar mı..? :) Ben onun kelimeleri romanda dansettirirken gerçekte kül yutmayışına hastayım zaten.Hocam dememin sebeblerinden biri budur :) Galeyena gelip tavrını düzenini bozmaz,her ne kadar yengeç romantikliğindeyim dese de hayatında romanları kadar ustasıdır, değil mi Mehmet..? :)))
Benim başkan olmamı istiyorsan eğer olurum,benim için problem değil :P Bu kadar kolay kabulleneceğini düşünmemiştim aslında :))
Sınıf Başkanı Asortik Krep :)

Ecehan dedi ki...

"Bana birşey olursa, bu kitabı kitaplığınızın en değerli yerinde siz saklayın" diye çocuklarıma öğüt verdiğim,
"Çok mutlu" ya da "çok mutsuz" olduğum iki uç zamanda tesadüfen açtığım sayfadan bir paragraf okuduğum,
"Yayınevcisinin sık sık atalarını andığım"
Kuytularımda iz bırakan bir Kocayüreklim kitabı için, içten kurulan her satıra milyonlarca teşekkür etmek geliyor içimden.
Ediyorum.

Çınar dedi ki...

tufan ; hoşgeldiniz bloguma:) aklın yolu birdir derler, duyguların da öyle olmalı ki; aynı ya da benzeri etkiler bıraktı okuyanın ruhunda ALBÜMDEKİLER. Aynı hüznün tuzu yaktı gözlerimizi...

Gülsen Hoca'mla henüz karşılaşmadık ama bir kez telefonla konuştum. Yıllardır hergün telefonlaşıyormuşuz, dün bir konu yarım kalmış ve kaldığımız yerden devam ediyormuşuz hissi verdi bana sohbetimiz. Onunla karşılıklı sohbetin tadına doyum olmayacağının farkındayım. Umarım birgün bu şansı yakalarım.

Teşekkürler Tufan Bey

Çınar dedi ki...

Asortik Krep ; ben senin ne demek istediğini anlamıştım Asortik'cim üzülme:)

Gülsen Hoca'mla ilgili yorumlarına sonuna kadar katılıyor, diğer konularda cevabı Mehmet Bey'e bırakıyorum (umarım okur:))))

Neden kabullenmeyeyim senden iyi sınıf başkanı mı bulacağız :))))

Sevgiler

Asortik Krep dedi ki...

Çınarcım, hani eskiler bir eve gittiğinde hane sahibi evde yoksa kapıya ben geldim döndüm amaçlı bir iz bırakırlar,bilir misin bilmem..? :)
Bende Mehmet'in bloğuna gittim,yorum bıraktım buradayım diye ama evde yok, cevaplara hazırlık yapıyor olabilir :P :))
Nazik yorumun için teşekkür ederim.

düşünce bahçesi dedi ki...

sevgili çınar,
bende okudum tabii, kitabı güzel anlatmışsın.
gülsen hanım içi güzel dışı güzel bir insan; ne mutlu onu tanıdık..

Esin Bozdemir dedi ki...

Bir gün kitapçı dükkanında, kitap rafları arasında keşifler yaparken ilgimi çeken bir kitabın kapak ve içeriğindeki, çakıl taşlarından yapılan tabloların ve aralarında yer alan birbirinden anlamlı dizelerin gizemi karşısında dayanamayıp satın aldığım; 've günahlar var ya' - Vedat Varol - rubaileri ile başlayan serüvenimin...ve kitabın önsözünde yer alan tanıtım yazısının altında - Gülsen Varol- adını hafızamın bir köşesine kaydedip yine bir gün, blog dünyasının sayfaları arasında gezinirken karşılaştığım o güzel tesadüfe en derin sevgilerimi ve şükranlarımı gönderiyorum.. tesadüfün ilk halkasına bakmak isterseniz eğer;((http://izlerveyansimalar.blogspot.com/2010/01/cakl-taslarndan-yaratlan-dunya.html))

Gerçekten 'hiçbir tesadüf tesadüfi değildir!' 'Bu davet bizim!. ' diyor ya şair, o çağrıya davet karşılığını bir şekilde buluyor! sen çokkkk uzaklarda da olsan sesini duyan oluyor!..aynı yürekle çarpan ve benzer duyumsamlar taşıyan dünyalar birbirlerinin hayatına bir şekilde dokunuyor!. Sevmeler, kırgınlıklar, bağışlamalar insana dair ne varsa, insan insanı anlayabiliyor, anlaşabiliyor!empati yapabildikten sonra...Yazının girizgahında Sevgili Çınar sen bunu çok yerinde anlatmışsın.. Hayat gerçekten tıpkı bir senfoni gibi!

Bu güzel sunum için çok teşekkürler Sevgili Çınar ve tabi ki Değerli Gülsen Hoca'mıza yine yeniden sonsuz sevgiler, saygılar...emeğine sağlık Gülsen Hoca'm... 'Albumdekiler'kitaplığımızın en özel bölmesinde Vedat Varol'un Rubailer kitabı ile yanyana durmakta!. İyi ki varsınız..Hayat yepyeni umutlarla birlikte, devamında gülen yüzünü göstersin size...

Her sınıfa bir başkan gerek elbette:)başkan kabulümüzdür! e..artık bir başkan yrd.da olsun!ama olursa erkek olsun :))asayiş berkemal:)

sevgilerimle...

gülsen VAROL dedi ki...

İzninle Çınar... bir gecenin yarısında... ya da bir sabahın köründe.. aklıma estikçe... sohbeti özledikçe ben buradayım artık.. Tıpkı Mehmet'in sayfasında olduğu gibi..
Kendimi, bir öğretmenler odasında ordan-burdan fikir sohbeti yaparken buluyorum ne zaman yazdıklarınızı ve de yorumları okusam.. Ve nasıl anlatsam?? keşke sınırlarını değil, derecesini de değil, bir zerresini anlatabilsem coşkumun sevincimin çocuksu mutluluğumun..
Yine yeniden çoğalan bir memnuniyetle teşekkür ediyorum hepinize..
Ben daha çok gelip giderim.. okurum dudaklarımda titrek bir gülümsemeyle.. sonra buğulanır ortalık.. OKUYAMAM!!!
Sana bir kere daha sevgili Çınar, sebep olan sevgili Mehmet'e.. yorumlayan ve iki yıl geçmesine rağmen aradan, duygularını canlı tutabilen; fikirlerini yine yeniden yazan arkadaşlarıma dostlarıma öğrencilerime meslekdaşlarıma ve ÇOCUKLARIMA teşekkür ediyorum..

"Gerek Mehmet' in gerekse Çınar'ın sunumlarını, facebook sayfamda ve facebook içerisindeki
"hasretsenfonileri" sayfamda yayınladım.."

NzlGl dedi ki...

Sevgili Çınar hanım
umarım birgün bende bu güzel romanı okuma şansına erişirim...
Sizin adınıza çok sevindim:)

sevgiler

Çınar dedi ki...

Asortik Krep; bilmez miyim:) cep telefonunun adı bile olmadığı hatta henüz herkesin evinde telefon olmadığı yıllarda çat kapı olabiliyordu misafirler. Ev sahibi evde bulunamayınca da ki; bu da genellikle bayramlarda olurdu. Geldik haberiniz oldun anlamında notlar bırakılırdı kapı altından. (şimdi yazarken ne kadar uzak geldi o zamanlar)

Notunu alınca dönecektir cevaplarıyla Mehmet Bey :))

Ben teşekkür ederim

Çınar dedi ki...

Ecehan ; sevgili ecehan yorumuna verdiğim cevabı yayınlayamadım yeniden deneyeceğim.

Benden de selamlar olsun yayınevinin atalarına(!):)))

Benim de kitaplığımı süslediği gibi yüreğimde koca bir yer edindi ALBÜMDEKİLER. Yazan elleri dert görmesin Sevgili Hocamızın

Teşekkürler

Çınar dedi ki...

E S M İ R ; rasgele bir kitapçıya girip, o kokuyu içime çeke çeke saatlece dolaşmayı ben de çok severim. Ve yine verdiğin linkteki yazında senin de sözünü ettiğin gibi, tanınmış yazarlar ve best seller olmuş kitaplar yerine, reklamı yapılmamış ama beni bir şekilde içine çekecek kitaplar ararım raflarda. Bu nedenle herhangi bir kitabı elime alır rastgele sayfalarını çevirerek okurum orasından burasından. Beni sihirli dünyasına çekmeyi başaran çok kitap buldum bu şekilde adı sanı duyulmamış.

Sevgili Gülsen Hoca'mızın ağabeyi rahmetli Vedat Varol'la ilgili güzel yazını, yazına yapılan güzel yorumları, internetten bulduğum şiirlerini okudum. Ruhu şadolsun, nurlarda yatsın değerli Vedat Varol...

"Ve Günahlar Var Ya" rubaisini bulmalıyım (Aman Canım Gülsen Hoca'm sakın yanlış anlamayın lütfenn, bu sefer kendim bulacağım söz. :))

"aynı yürekle çarpan ve benzer duyumsamlar taşıyan dünyalar birbirlerinin hayatına bir şekilde dokunuyor!. " ne güzel demişsin. Ve biz buna yalnızca tesadüf deyip geçiyoruz...

Mesaj alınmıştır:))) Bir erkek başkan yardımcısı aranıyor.:)))

Teşekkürler Sevgili Esin



Çınar dedi ki...

hasret senfonileri ; ahh! izin de demek Sevgili Hoca'm..? Her ne zaman burada olmak isterseniz, başımızın üstündedir yeriniz. Bu bizi yalnızca mutlu eder, gururlandırır, onurlandırır.

İltifat gibi gelecek diye çekinirim çoğu kez, içimden geçenlerin tamamını dışa vurmaktan. Hep biraz sığdır övgülerim bu yüzden. Şimdi olduğu gibi... Siz her türlü övgüyü hakediyorsunuz... Demek istedim :) Sonsuz teşekkürler bizden size...

Sebep olan Mehmet Bey'e ve blogumu renklendiren, şenlendiren tüm dostlara ben de çok teşekkür ediyorum tekrar.

Hemen face ye geliyorum Sevgili Hoca'm

Çınar dedi ki...

düşünce bahçesi ;teşekkürler canım. Ben biraz geç kaldım okumakta. Çok güzeldi gerçekten.

Sevgiler

Çınar dedi ki...

NzlGl ; okumalısın Nazlıgül'üm. Çok akıcı, sade bir dille yazılmış, oya gibi işlenmiş, bir çırpıda bitirip, bitti diye kızacağın bir kitap:)

Sevgiler

Mehmet Osman Çağlar dedi ki...

Öncelikle bu posta yorum yazan herkese sonsuz teşekkürlerimi sunmak isterim.

Çeyrek yüzyıldır aynı evde 3 yengeç burcuyla yaşayan bir koç burcu olarak bunun ne anlama geldiğini bildiğimi de özellikle belirtmek isterim...
Ancak sevgili Gülsen hocamın yükseleninin -benim gibi- ateş burcu olduğu gibi bir görüş taşımaktayım.:)

Asortik Krep arkadaşımızın bu kadar ısrarlı davranması karşısında, ehh ne yapalım Nurten hanım... sınıf başkanlığını fahri olarak kendisine verelim bari.:) Ancaak ve elbette
mümesillik kolluğu takabilmesi için
hocamızın son bir teyit kararını talep ediyorum.:)

Herkese sevgiler, iyi geceler.

gülsen VAROL dedi ki...

yaaa...:)) çok tatlısınız inanın.. dediğim kadar yok mu?? Sizleri temin ederim, uğultuyu duyuyorum.. seslerinizi.. birinizin konuşması daha bitmeden diğerinin cevap verişini.. neredeyse.. "şşşşşit.. hep bir ağızdan konuşmayın" diyesim geliyor !!! :)) ve işte tam o zaman bir sağanak başlıyor...ki sormayın gitsin..
İçimden tek tek uzun uzun her birinize sarılmak iki yana sallana sallana uzun süre öyle kalmak istiyor canım.
Kök hücredir bu mutluluk inanın.. bir gün, yarınlar öbürgünlerden önemsiz olduğunda beni hatırlayın..

Sevgili Çınar, sayfanda senin yazına yapılan yorumlara cevap vermek, haddimi aşmak olacak diye endişelerim olmasa, hepinize tek tek neler yazasım var bir bilseniz!
Ama ben daha epey zorlarım kapını bilesin... Üç yengeçle yaşayan Mehmet iyi bilir bunu! :))

Çınar dedi ki...

Mehmet Osman Çağlar ; ben çoktan verdim gitti zaten sınıf başkanlığını Asortikkrep'e. Gerisi size kalmış nasıl isterseniz öyle olsun:)))

Sevgiler

Çınar dedi ki...

hasret senfonileri ;
görüyorsunuz /okuyorsunuz/ herbir arkadaşımız ne kadar seviyor sayıyorlar sizi. Tek tek cevap vermeniz sanırım çok mutlu edecektir arkadaşlarımı ve bu beni de sonsuz mutlu eder. Blogumu şenlendirir onurlandırırsınız.

Burası sizin sayfanız, kapısı her zaman sonuna kadar açık ve lütfen içinizden ne geliyorsa öyle davranın, çok sevinirim.

Sevgiler Hoca'm

nihansu dedi ki...

Kendimi zaman olarak kitabı ilk okuduğum 2010 yılının Şubat ayı içerisinde gibi hissettim. Biliyorum ilk okunduğunda insanın içinde bıraktığı o buruk tadı... Hatta böyle bitmemeliydi, nasıl olur, nasıl biter diye düşünüp o ilk şokla nasıl da bir elektronik posta gönderdiğimi hatırlıyorum dün gibi, Gülsen Varol'a... (Benim Mamy'im) Dolayısıyla okurken yaşadığınız o heyecanı, sonrasında düşündüklerinizi ben de hissettim yazınızı okurken...
Ayrıca kitapla ilgili yazınızın yanı sıra burada yorumlarla oluşturulan sevgi çemberi de içine aldı beni. Kendimi şanslı hissedenlerdenim bu anlamda.
Tesadüf.... Bu konuda söyleyecek o kadar sözüm var ki susmak daha iyi ama sadece o tesadüfe binlerce kez teşekkür ediyorum diyebilirim.
Sevgiler...

gülsen VAROL dedi ki...

Evet... cevap vermem gerektiğini biliyorum... içimde devamlı beni dürten güce daha fazla direnemem.. Herkese nasip olmasını dilediğim bir sevgi ve de ilgi bu.. ve hepinizin benden çok daha fazla hak edecek erdemlerinizin olduğunu biliyorum.. o nedenle son yorum yazandan başlamak istiyorum.. çünki "O" benim bir anlamda bu konuda "İLK" im..

O benim orkidem.. Nihanım.. ve .. neredeyse kızımın birebir kopyası, ömrüne ömür eklenmesini dilediğim. Ben de o tesadüfe binlerce kez teşekkür ediyorum Nihan.. seni kırmızı montunla..sıskacık.. yeni beyin ameliyatından çoktığın dönemlerde.. Ankara'da... öğretmen evinde gördüğüm gün için..
Teşekkürler maminin kuzusu... :)

gülsen VAROL dedi ki...

Eveeet benim sevgili Mehmet'im.. kaliteli dostu olanın sırtı yere gelmez sözünü ispatlamak için bir heykel kadar güçlü ve netsin! Açtığın çığır için sana teşekkür etmiştim ama baktım birikmiş... dolmuş taşıyor yine!!!
Burcuma atıfta bulunmuşsun ama
"ateş" le yakından uzaktan ilgim olmadığını söylemeliyim.. hem burç olarak hem de ateşli olmayışımla(!) ilgili olarak zira yükselen de yengeç dostum :)..
Ama Halil Cibran diyor ki :
"Arkadaşınız sizinle içinden geldiği gibi konuştuğunda,
ne 'hayır' demek zor gelir, ne de 'evet' demekten çekinirsiniz."
Hep yanımızda olduğun ve en önemlisi, çizdiğin profille güven duygularını sağlamlaştırdığın en önemlisi de beni anladığın için "sınırsız" teşekkürlerimi sunuyorum sevgili Mehmet Osman Çağlar..


gülsen VAROL dedi ki...

Hem hüzünlerimi hem de (az da olsa) mutluluklarımı paylaşmak istediğimde aklıma ilk gelensin Tufan.. Senin gibi GERÇEK bir dostum olduğu için ne kadar şanslıyım..
Bundan iki yıl önce kitabıma ilk yorumu yapan kişi idin.. ve biz oğlumla birbirimizden saklayarak gözyaşlarımızı okumuştuk yorumunu..
Seni tanıdığım gün de, dün gibi aklımda.. Öğretmen evinin o devâsâ Atatürk duvar halısı dile gelse!! Sadece Teşekkür edebilen bir aciz gibi hissetsem de kendimi, sen onları çoğaltırsın bilirim. Sağol dostum.

gülsen VAROL dedi ki...

ECELERİMİNECESİ.... Senden yediği zılgıtlardan sonra yayınevi sahibinin beni arayıp özür dileyişini hiç unutamam.. Bodrum'daki ömrümün sayılı unutulmayacak anılarını yaşadığım günlerde seni tanıdığım o müstesna günü de..
Ben senin içinde parlayan cevheri gördüm.. dilerim onu fark etmen uzun sürmez ve ziyan olmasına izin vermezsin..
Ve... VEEEE... 23 kasım... nerelerdesin? :)))

gülsen VAROL dedi ki...

Bana da ne mutlu ki seni tanıdım sevgili Zeynebim.. ne güzeldi o günler... neden tekrarını yaşamadık diye üzülürseniz bir gün ben yanınızda olmayabilirim !!

gülsen VAROL dedi ki...

Ve sen.. "ESMİR" olarak tanıdığım sarışınım... Yüreğimde aklımda izi kalan bir güzel varlıksın.. Ne çok nedenleri var... Öncelik senin kişiliğinde.. diğerleri sonradan gelenler.. ama senin sayende tanıdığım ve çabuk kaybettiğimiz herkesin SUFİ'si.. ne kadar ayrı ve özel bir yerde korunmakta.. saygı sevgi ve rahmetle andığımız.. müdürü Vedat Varol'un yanına yolcu ettiğimiz Dilek..
Çok yönlü insanlara hayranım.. bu yönleri sunmanın ayrı bir kabiliyet istediğini de bilirim.. kişisel değil mesleki tecrübe bu! Ve sen ESİN'im yüreğimde hem taktir hem hayranlıkla sarmaş dolaş sakladığım güzel varlık.. seni tanıdığım için yorumların için ve en çok da beni tanıdığın için sana teşekkür ediyorum..

gülsen VAROL dedi ki...

"seni sona saklamış kader" diye başlıyor bir şiirim... o geldi aklıma.. ve az daha.. az kalsın yine adını yazacaktım sevgili Asortik Krep'im.. Bunun bir prensip olduğu konusunda karşımdaki insana saygılıyım ama ne var ki.. kafam çalışmıyor bu konunun nedenleri ile ilgili.. neyse!!!
Şimdi elimdeki kadehe bakıp seni düşünüyorum.. o gün içtiğimiz baileys... beni alıp alıp götürüyor istemediğim diyarlara.. ve oradan dönüşte kendimi seni düşünür buluyorum.
Defalarca gittiğim o retorantta seninle oturduğumuz masanın boşalmasını bekledim inatla.. sanki orada arkası dönük oturmakta ve beni beklemektesin..
sana anlatacaklarım var..
acele etmeliyim!!! Öyle az ki hayatımda iz bırakanlar..
Sen sakın sınıf mümessili falan olma.. zira bu sınıfta herkes her dediğini yapmalı her istediğini söyleyebilmeli.. ki,
iz bırakanların izi kalsın!

gülsen VAROL dedi ki...

Bir gün evimde.. ziyaretime geldiğinde diğer dostlarım gibi, sana bulamadığın için okuyamadığın kitabı imzalayıp vereceğimi bil NAZLI'm..
Ancak, insan istese... ama gerçekten istese!!! istediğini bulamaz mı acaba diye düşünüyorum..

Çınar dedi ki...

SEVGİLİ GÜLSEN HOCA'M VE SEVGİLİ ARKADAŞLAR; YORUMLARA CEVAP YAZMAK İSTEYEN ARKADAŞLARIMIZIN İŞİNİ KOLAYLAŞTIRMAK ADINA, BİR SÜRELİĞİNE YORUM DENETLEMEYİ KALDIRIYORUM ...

SEVGİLER

Mehmet Osman Çağlar dedi ki...

Hakkımdaki yorum ve görüşünüz için çok teşekkürler sevgili Gülsen hocam.

Ben, size tutulmuş bir aynayım... bende gördüğünüz sadece sizsiniz ve kendi güzel yansımanız.

Bütün dostlara iyi hafta sonları dileklerime sevgiler...

Esin Bozdemir dedi ki...

İçten duygularınız, bizleri onurlandıran düşünceleriniz ve bizlere sizi tanımış olmaktan dolayı duyduğumuz kıvancı yaşattığınız için asıl ben teşekkür ederim Gülsen Hoca'm..

Sevdiklerinizle birlikte yaşayacağınız nice güzel anılarınız olsun iz bırakan!.

En derin sevgi ve saygılarımla..
İyi haftasonları dilerim..

NzlGl dedi ki...

Hiç kuşkunuz olmasın Gülsen hocam yer yarılsada bulacağım ve ertesi gün de aslanlar gibi karşınıza çıkacağım
bilmem bu randevuyu niye ertelediğimi anlatabildim mi?

nazlıgül

Asortik Krep dedi ki...

Gülsen Hocam, şiiri çok merak ettim, nette de aradım bulamadım,rica etsem biraz paylaşabilir miyiz..?
Sınıf mümessili olma gibi bir gayem zaten yok, bir arkadaşımızın öyle bir iddiası var, ben gönüllerin başkanıyım o yeter :)
Kimine yorum-cevap, kimine şiir...
Herkes ödüllendirilmiş zaten,bana diyecek bir şey bırakılmamış :))

gülsen VAROL dedi ki...

kuytulardaki..o posta başlamama sebep olan ilk şiirdir sevgili asortik krepim.. senin onu okumuş olduğunu düşünüyorum.

http://metvecezir.blogspot.com

AYRICA, HEPİNİZİN ŞAHSINDA VE HERKESİN HUZURUNDA SEVGİLİ ÇINAR'A BİR KEZ DAHA (yok hayır) ..
BİN KEZ DAHA TEŞEKKÜR EDİYORUM.

Çınar dedi ki...

hasret senfonileri ; Sonsuz teşekkürler benden size Canım Gülsen Hoca'm.

Sevgilerimle

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Sende bitirdin demek Çınarım
ben daha başlamaya bile fırsat bulamadım. Bazen bir dolanıyorum kendi kendime çözmek çok zor oluyor.
Sanırım okurken çok ağlayacağım çok blogda yazılanlardan anladım.
Olsun ben ağlamakla içimi boşaltırım çoğu zaman.
Yorumlarda çok ilginç sanırım da onları okumaya bile vaktim yok.
Sevgiler canım.

Çınar dedi ki...

Yaşamın kıyısında ; her işini yoluna koy, geniş bir zamanda sindire sindire oku ALBÜMDEKİLER'i. Söylenenler az bile çok beğeneceğinden eminim.

Kolay gelsin canım. Sağlık sorunu değildir umarım zaman bulamamana neden olan.

Sevgiler

tufan dedi ki...

Tüm sevgi dolu yorumlarınız için teşekkürler sevgili Gülsen hocam, sağlıkla, huzurla, ve hep mutlulukla kalın..

Saygılar sevgiler...