1 Ekim 2012 Pazartesi

BİRİ BENİ DURDURSUN !!!



Otur oturduğun yerde be kadın, bazı şeyler de eksiz kalsın  diyorum,  laf anlatamıyorum.  Hayır, bir elinle çorba karıştırırken diğer elinle ütü yapıp, bir ayağınla da süpürge yapsan, kesmese radyodaki kıvrak havaya uydursan kendini güzel de...   Hala yirmili yaşlarda mı sanıyorsun sen kendini bilmem ki..?  Ne bu acele,  bu ne telaş anlamıyorum.  Yavaş ol biraz ...  Di mi..?  Yok olmaz ...  Hem temizlik yapacaksın, çamaşırı ütüyü çıkarıvereceksin aradan, yemeği eksik etmeyeceksin,  hem de gezeceksin.  Yetmeyecek araya okey, tavla partilerini de sıkıştıracaksın öyle mi..?   Hıh! böyle kolumdu bacağımdı der oturursun işte.  Yok yok, iyi ki ağrıyor oran buran. Yoksa bilirim ben seni;  takıldı gözlerin bahçede ip atlayan çocuklara, utanmasan katılırsın onlara. Yapmadığın şey de değil hani.


Teyzem 80 yaşına geldiğinde, sormuştum birgün O'na;  "80 yaşında olmak nasıl bir şey" diye:)  "Valla" demişti  "bana sorsan 18 yaşımda ne hissediyorsam, şimde de aynı hislerim.  Ah şu ağrılar bir izin verse. "

Annem de hastanede yatarken, bi çıksa;  baklava börek açıp,  koltuk takımlarını değiştirmeyi düşünmüştü.


Bu bizim genlerimizden gelen bir bozukluk sanırım.  Beden yıllara uyup gereğini yapıyor da, ruh takılıp kalıyor olmalı en güzel çağda.:))