Yaşasınn ! pc bana kaldı birkaç saatliğine. Alper sınavdan dönene kadar bir-iki satır yazıp dost blogları ziyaret şansı yakaladım. Acele etmeliyimm :))
Hala Çanakkale'deyim. Hala geziyorum.
Deniz kıyısında bir kafeye oturup; denizi, irili ufaklı gemileri, tekneleri, şilepleri kısacası, şehir trafiği gibi yoğun ama bugünlerdeki ben gibi, kaygısız sakin aheste işleyen boğaz trafiğini izliyorum.
Bir de martıları izliyorum hayranlıkla. Beyaz geniş kanatlarını kocaman açıp, denizin üstünde süzülüşlerini... Seçip içlerinden birini, en yukardakini en büyüğünü, kanatlarına hayallerimi yüklüyorum.
Sağa sola yatarak süzüldükçe, bir bir serpiştirsin engin maviliğe hayallerimi ve yakamoz vurdukça akşam suya, umutla ışıldasın diye.
Karabatakları izliyorum bir de. Sahi; nasıl bir disiplin onları böyle tek sıraya sokabiliyor ki? Şaşıyorum...
Yükseldikçe daireler çiziyor, sonra tek sıra olup, suyu yalayarak adeta yürür gibi alçaktan uçuyorlar. Hayran oluyorum :)
Siyasetin nabzını tutmaya da devam ediyorum hala.:)))) (hiç böyle bir uğraşım da yok aslında ama gelip beni buluyor işte nedense ...:))
Lapseki'li, çifçilik yapan bir anne-oğulla konuştum mesela;
Uzun uzun yazamıyorum anlattıklarını zamanım yok şimdi. Belki sonra
ama bir dokundum bin ahh işittim.
Sanıldığı gibi çiftçi hayatından memnun falan değilmiş, hatta kan ağlıyorlarmış...
5 yorum:
bana sorarsan, siyaset yapmadan - demokratik bir şekilde hala HAN gitmelisin :)
ayci'm; görmemişin denizi olmuş ya hani:) ben koşa koşa Donanma'ya, ya da Şakir'e gidiyorum deniz kıyısında oturacağım diye. Ama sana söz, şimdi evden çıkıyorum ve Han'a gidiyorum :)
Sadece çifçiler mi memnun olmayan Sevgili Çınar?
İyi gezmeler sana, denizi yüzmeyi özlediğimi fark ettim yazını kuyunca. Sevgilerimle...
aysema'm; birkaç mutlu azınlık dışında kimi görsem kimi dinlesem -esnaf memur emekli( ben de dahil) işçi köylü- hepsi düne göre bugün daha da şikayetçi durumundan, sanıldığının aksine.
Sevgiler
Sana iyi gezmeler.Hikayeyide paylaş bir ara.
Sevgiler:)
Yorum Gönder