14 Nisan 2011 Perşembe

MİNİK SARI ÇİÇEK



Ne vakit hüzünlense bakışlarım,

tükense umudum,

karalar bağlasa, ağlasa gönlüm,

Bir sarı çiçek görürüm,

 minicik. 

 İki taş arasından sıyrılıp çıkıvermiş.

Boyuna bakmadan meydan okur hayata.

İşte o zaman,

utanırım kendimden...

Dikleşir omuzlarım, yeşerir umudum,

yeniden başlarım.

n y tartaç

7 yorum:

Mehmet Osman Çağlar dedi ki...

Sarı çiçekler büyük bir ormanın, dağın, kırların özgürlük savaşçıları gibidir gerçekten.

Hepimiz utanırken onlardan, utanması gerekenler ne yaparlar?

Çok güzeldi,
Sevgilerimle..

Çınar dedi ki...

JİVAGO; Onlar (utanması gerekenler) sarı çiçekleri koparırlar...

Sevgiler

Bugday Tanesi dedi ki...

Bu yazı tam örnek alınmalık...
Bu arada ben de geldim yeniden :)

aysema dedi ki...

Umutlarımızın yeşermesi için doğaya bakmak gerekiyor değil mi Çınar'ım? Çok iyi geldi, teşekkürler...

Çınar dedi ki...

Bugday Tane'm; hoşgeldin, yeniden aramızda olmana çok sevindim.

Sevgiler

Çınar dedi ki...

aysema'm; kurumuş dallara baharda can veren Yaradan bizi de görecektir elbette. Yeter ki umudumuz tükenmesin...

Sevgiler

♥ŞANSLI♥ dedi ki...

Yaşama tutunmak için bu küçük ve güzel şeylere ihtiyaç var.Önemli olan iki taşın arasından çıkan çiçeği görmek.Onu görmeyenler var.Hep görenlerden olalım Çınar'ım.
Sevgiler:)