13 Eylül 2010 Pazartesi
ALZHEİMER lı ŞEKER TEYZEMLE SOHBETİN TADI
Daha iki yıl öncesine kadar; tatlı dili hoş sohbetiyle, çiçekli
tokalarla arkada topladığı bembeyaz gür saçlarıyla, o buruş buruş
yüzünde uzun seyrek kirpiklerle çevrili iri gözleri, minicik burnu,
sürekli gülümseyen yüz ifadesi ve yaşına inat diriliğiyle, her
seferinde hayran kaldığım, “hah, işte tam da böyle yaşlanmak
istiyorum” dediğim arkadaşımın annesi, benim 83 yaşındaki
pamuk şekeri teyzemi ziyaret ettim bugün.
Şimdi yüksek tansiyonun neden olduğu damar tıkanıklığına
alzheimer da eşlik edince konuşması çok iyi anlaşılamadığı gibi
kelimeleri de birbirinden kopuk kopuk kullanıyor.
Birçok şeyi unuturken bazı şeylerin nasıl da insan beynine
kazındığını, eskiden manevi değeri onun için yüksek olan objelerin,
zihin kişiye nasıl bir oyun oynarsa oynasın önemini asla
yitirmediğini, insanın sağlığı yerindeyken sevindiği, sevdiği,
üzüldüğü şeylere beyin herşeyi birbirine karıştırmışken bile aynı
hisleri duyduğunu gördüm, birçok kelimesini anlayamadığım güzel
sohbetimizde.
O eski nezaketi ve kibarlığıyla hal hatır sorarken;
“Karın nasıl, kızlar nasıl?” derken
“Kocan nasıl, oğlanlar nasıl” demek istediğini anlıyorum
Gözleri ışıl ışıl oluyor “Annemi seviyorum” derken, aslında kızını
sevdiğini söylemek istiyor.
“Yoğuldular” (?) deyip, eliyle gülleri işaret ediyor. Yüzündeki
üzgün çizgilerden, gözlerinden geçen buluttan, bahçedeki güllerin
sıcak geçen mevsim nedeniyle kavrulmasına, vaktinden önce
sararıp solmasına çok üzüldüğünü anlıyorum.
“Benim herşeyim var” gibi bir şeyler söylüyor yine anlaşılır
anlaşılmaz, rastgele ve olur olmaz sıraladığı kelimelerle.
Gözlerinde iki damla yaş beliriyor. Anlıyorum ki, evini eşyalarını
çok özlemiş benim pamuk şekeri teyzem.
Kahvelerimizi içtikten sonra kapatıyoruz fincanlarımızı, sağlığı
yerindeyken hep yaptığımız gibi. Ben ona o bana fal bakıyoruz. Ve
bu sefer bizi çok şaşırtarak, daha anlaşılır ve mantıklı kelimelerle
fincanda gördüklerini sıralıyor bana…
Şeker Teyzemle ( bu benim O'na hitap şeklimdi) sohbet etmek,
konuşmasının bir çoğunu anlamasam da, bana eski sohbetlerimiz
kadar keyif verdi… Bir kez daha anladım ki, karşılıklı anlaşmak,
kelimeleri yerli yerinde kullanıp, güzel konuşmakla olmuyor
yalnızca…
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
14 yorum:
Sanırım gözler dilden daha çok şeyler söyler Çınar'cım.
Dil eklemeyi sver çoğukez, gözler de saflığını daima korur.
Teyzeni bende çok sevdim canım...
Canim teyzem benim... Benim annecigim, maalesef ayni hastaliga yenik düstü, bu yüzden cok iyi bilirim ki, dilin söyleyemedigini, gözler tam anlamiyla ifade ederler... Tek yapmamiz gereken sey, O gözlere can kulagiyla bakmak...
Çok güzel anlatmışsın,hayat dersi olmuş bu yazın.
YAZINIZI OKURKEN İÇİM BURKULDU. GÖZLERİM DOLDU. BİR SÖZ VARDIR YA AYNI DİLİ KONUŞANLAR DEĞİL, AYNI DUYGUYU PAYLAŞANLAR İYİ ANLAŞIR DİYE O GELDİ AKLIMA... BU GÜN DEPRESYON TAKILIRIM ARTIK
Nur;um; Çok doğru, dil bazen gerçeği saklamak için kelimelerle ekler süsler anlattıklarını ama gözler saklayamaz duyguları.
Arkadaşımın annesi bu teyze. Gerçekten çok sevimli bir yaşlı, onca ağır rahatsızlığına rağmen.
Sevgiler
MÜNSTER'im; ne kadar zor bir hastalık alzaymır. Allah yardımcınız olsun.
Evet, önemli olan hastanın yanında, o gözlere sevgiyle ilgiyle bakmasını bilen bir yakınının olması.
Sevgiler
Asortik Krep'im; çok teşekkürler canım.
Hasta ve yaşlılara elimizden geldiğince saygılı anlayışlı ve mümkün olduğunca empatiyle yaklaşmak gerektiğini düşünüyorum. Unutmayalım ki hiçbirimizin yarın ne yaşayacağımız konusunda garantimiz yok.
Sevgiler
EMİNE ÖZTÜRK'üm; Aynı duyguyu yaşıyor olmasak bile karşımızdakinin yerine koymaya çalışsak kendimizi bazen daha kolay olacak anlaşmak.
Lütfen depresyon takılma benim pamuk teyzem, minik bir kız çocuğu gibi nazlı ve şirin. Çünkü O, kızının ilgi ve sevgisiyle öyle güzel bakılıyor ki...
Sevgiler
85 yaşındaki pamuk şekeri teyzenin yaşına gelmeden, keşke ülkemizin azınlıktaki %42'si alzheimer hastası olup, hiçbir şey hatırlamasa ve geriye kalan saygıdeğer çoğunluğumuz başları ağrımadan rahatça görevlerini yerine getirse.
Sevgilerimle...
JİVAGO ; :((((( ne kadar haklısınız keşke hiçbir şeyi anlamıyor görmüyor olsaydık mutlu çoğunluk gibi. Yazacak o kadar çok şey var ki içimde biriken. Endişelerim korkularım, kendim için değil ülkem için. Ne bir beklentim ne bir çıkarım var, yalnızca olacakların farkındayım. Çok değil birkaç yıl sonra, benden çok şikayet edeceğinden emin olduğum, bugün olanları görmemezlikten gelenleri, Türkiye'nin geleceğinden sorumlu tutuyorum.
Sevgiler
Ne güzel bir yazı desem... güzel kaçmayacak!! yazının içeriği, yüreğime ayağını basmış kaldırmazken.. Ama ifade edişinin güzelliğine şapka çıkarttım sevgili Çınar..
Canım Gülsen Hocam; sizden gelen güzel sözler beni ne çok mutlu ediyor bir bilseniz.
Sevgiler
Ben de çok seviyorum yaşlılarla konuşmayı ve ilgilenmeyi...
Senin gibi sevgi dolu birini görünce kim bilir ne mutlu oluyorlardır, gözümün önüne geldi adeta..
Yüreğini hissettirmişsin ya kelimelere ne hacet...?
Duygu dolu bu yazıyı böylesine güzel aktarıp paylaşarak bizi de duygulandırdığın için öpüyorum seni Çınarcım..
Sevgilerimle...
Zeugma'm; haklısın kelimelere hacet yoktur bazen, yüreğini görmek sevgini hissettirmek yeter. Çok şey anlatır anlar insan o zaman.
Çok teşekkürler güzel sözlerine canım
Sevgiler
Yorum Gönder