Bak şimdi şöyle oluyor...
Toplumca yarı üşütük olduk; salgınıydı, varyantıydı, yok bu daha kötü bir türüymüş vurdu mu oturtuyormuş falan derken.
Öyle hale geldik ki, yanımızdan geçenden korkuyoruz dışarı çıktığımızda. Geçen gün bankada hapşırık tuttu. Bir de baktım yan yan uzaklaşıyor insanlar benden.
Dün yok artık bu kadar da yeter, bari samimi olduğum testten geçip sağlığını kanıtlamış arkadaşımla bir kahve içimi sohbet edip kafamı dağıtayım dedim.
Tehlike bir değil ki anacığım hangisinden kaçsak bir diğerine tosluyoruz.
Neyse arkadaşımın köpüğü bol sade kahvesinden tam bir yudum alacağım...
“Ay! kahve fiyatı artmış, iki paketten fazla almaya da izin vermiyorlarmış.”
“Hay! Dilini eşek arısı soksun.” Demedim tabii.
Usulca sehpaya bıraktım fincanımı, yutkunarak.
Kahve bana ben ona bakıyoruz melül melül.🤪
“İçsene soğudu kahven.” Demez mi bir de. İştah bıraktı sanki de.
Kahveden, sıvı yağ, şeker, un ve doların jet hızıyla uçuşa geçişi falan derken ekonomi merkezli koyu, sıkıcı bir sohbetin içinde bulduk kendimizi.
Konu burada kalsa iyiydi de; baştakiler, yandakiler, karşıdakiler derken siyasete uzandı ki, bu sağlığımız için tehlike arz eden cıss! konu, birçoğumuzun deneyimleyerek gayet iyi bildiği gibi.
Hazır susmaya bu kadar alışmışken deşelemenin anlamı yok ki, di mi (?)
İki kaynana bir araya gelse gelinini, iki gelin bir araya gelse kaynanasını olmadı kocasını, çocuklarını çekiştirerek içini boşaltıp oh! diye evine döndüğü o günler daha mı iyiymiş ne?🤭
Gerçi ben hiiç yapmadım öyle dedikodu valla. 😄
Benim gelinciğim evimin incisi bi kere, biriciği. Tırnağına kıyamam, ne dedikodusu.❤️
Ben dinlerim. İyi bir dinleyici olduğum söylenir.🤔
Demem o ki, artık sohbet de sohbet değil, yazmanın da bir keyfi kalmadı. Bir boğaz kavgası içinde ve bugünden yarını göremez halde endişeyle geleceğin daha nelerle bizi terbiye edeceğini düşünür olduk.
Haydi hayırlısı.
nurten y tartaç