23 Ağustos 2013 Cuma
ÇAKIL TAŞLARI
Gençlik,
önünde koşmaktır zamanın bazen.
Düşünmeden,
çılgınca ve yaşanmamış anlar bırakarak ardında.
Sen koşarken geleceğe,
çakıl taşları gibi saçılır anılar geçmişin karanlığına.
Ne zaman ki yaşlanır, yorulursun
o zaman dönüp bakarsın ancak geriye.
Eğer duruyorsa yerli yerinde,
sarılırsın,
her biri bir pırlanta değerindeki o çakıl taşlarına...
nurten y tartaç
20 Ağustos 2013 Salı
SONBAHAR YAĞMURLARI
Sonbahar yağmurları yağsa umutlarıma
Damla damla düşse önce... ıslatsa hafiften
Hızlansa sonra... delice, delice yağsa.
Çatlak topraklar gibi suya hasret yüreğim,
içse kana kana...
İçimdeki çocuğu tutamıyorum nicedir,
özgür bıraksam artık.
Geziye çıksa gönlünce,
dolaşsa pervasızca ıslak sokaklarda çıplak ayak.
Şarkılar söylese kollarını açıp semaya.
Gökte bulutlar duysa sesini.
Bir coşsa bir coşsa...
Şimşek çaksa, gök gürlese göğü yararak,
yıldırım düşse aniden.
Önce nefret yok olsa, ardından kin, intikam...
Tam hazan mevsimi geldi derken,
tam tükenecekken umutlar,
kır çiçekleri yeşerse suya kanmış bereketli topraklarda
adı sevgi olan, dalları gökyüzüne uzanan.
Ahh! Sonbahar gelse...
Yağmurlar yağsa umutlarımın üstüne...
nurten y tartaç
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)