17 Nisan 2018 Salı

BİR D SMART KALMIŞTI ...





Hani derler ya iki ucu şeyli değnek... diye Yok! Artık değneğin iki ucu değil yalnızca, her yeri şeye bulanmış.

Aman sakın ha! Herhangi bir alışverişte söylenen, size vaat edilen şeylere inanmayın. Alacaksanız da 'ne çıkarsa bahtıma' deyip gözünüzü kapatıp öyle alın. Karşınıza çıkan sorunla da sakın şaşırıp, isyana kalkmayın çünkü başvurabileceğiniz bir yetkili mevki bulamayacaksınız.

Dedim ya! değnek baştan sona şeye bulanmış vaziyette.


TV kanallarındaki programların kalitesi iyice düştü. Biz de izlenebilecek program seçeneği olsun dedik. D SMART aldık bir ay önce. E inandık saf saf verilen vaatlere de. Bir ay sonra kanallardan bir kısmı kesildi. Oysa 6 AY bu yayınlardan faydalanacağımız söylenmişti.

D SAMART'ı aradım haliyle bir yanlışlık oldu mutlaka diye düşünüp yine safça. Bir ay süresi vardı izlediğiniz kanalların, süre dolduğu için kestik dediler. Ama... falan, kar etmedi tabii.

"Bana yetkili birini bağlar mısınız, ya da telefonunu verir misiniz..?" dedim.

"En yetkili kişi benim." dedi telefondaki memur. Daha üst düzey bir yetkili yokmuş.

"Ee! Peki bana yapılan haksızlık, yanlışlık, yazım hatası, anlaşamama... her neyse işte... Onu kiminle çözeceğim..?" dedim.


"Size D SMART bağlamaya gelen bayii ile çözeceksiniz sorununuzu." dedi.

"Ama ben D SMART'ı aramıştım zaten. Bağlamaya gelen kişiyi de siz yönlendirdiniz..." gibi itirazlarım da fayda etmedi anlaşılacağı üzere. Oysa bağlantı için gelen arkadaştan bir telefon ya da isim istediğimizde; bizimle ilginiz yok, bundan sonraki herhangi bir sorunda D SMART'la görüşmeniz gerekiyor demişti.


Neden mi yazdım..? Ben yandım siz yanmayın arkadaşlar. Ama ne yaparsınız onu da bilmiyorum, haksızlığa uğramanız durumunda.

En iyisi D SMART almayın.



1 Nisan 2018 Pazar

MUTFAĞIN HATIRA DEFTERİ



Blog arkadaşım Sevgili Nurşen Şenol Güllüoğlu'nun kitabı;

-  Mutfağın Hatıra Defteri -


Çocukluk çağını 60'lı yıllarda yaşayan ve tadı damağında kalanları geçmişin büyülü anlarına götüren, şimdikilerin ağzının sularını akıtacak lezzette bir kitap. 
Yalnız bir önerim var; sakın karnınız açken kitabın başına oturmayın. Kendinizi elinizde kitapla buzdolabını karıştırıyor bulabilirsiniz :) 

Bazı yerlerinde birebir aynı anılarla geçmişe gidip gülümsedim. Değişik çevrelerde yaşanmış olunsa bile, çocukların o yıllarda nasıl da aynı şeylerden mutlu olduklarını, aynı oyunları oynadıklarını okurken yine kendimi buldum kitabın çok yerinde. 

Ve hayret; balkonunda hanımelleri olan, hanımeli kokan evler bana da hep çok sıcak gelmiştir.

Ah! Hele anneanneye bayıldım. Kendi anneannemi hatırladım özlemle. Bu kadar mı benzer şiveleri iki anneannenin? Mekanları cennet olsun.

Bu kitap bittiğinde okuyanın ağzında şeker tadında bir lezzet kalacaktır.  
 Okumalısınız.