31 Ekim 2015 Cumartesi

OY OY OY !!!



İsteyen istediğine oy vermekte özgür elbette. 

Eğer memnunsanız gidişattan, oyunuzla bu durumu devam 

ettirmek,

 ya da tek bir oyla ülkenin tüm geleceğini değiştirmek...

 Her şey sizin elinizde...

Ama önce 

Haydi, 1 Kasım'da sandık başına !




30 Ekim 2015 Cuma

HIMM! KAYYUM ...

Hımm!  KAYYUM ... Kayyum atamak ...

Kayyum-u kattık hayatımıza yaşasın! 

 Kültürümüz, bilgi haznemiz, kelime dağarcığımız gelişmeye devam ediyor.

Söylenmesi pek bi şirin, cici bir kelime. Bir çizgi film kahramanı vardı. Adı neydi..? Şimdi ismi tam olarak gelmedi aklıma ama bizim Miniş Kaluu! derdi. Onu çağrıştırıyor her duyduğumda bu kelime. 

Kelime anlamını aşağı yukarı biliyorduk da, kayyum nelere muktedirdir, naklen, izleyerek, sindire sindire öğrendik hamdolsun. Kayyum: ( Devlet tarafından bir kurumun denetlenmesi, bir malın yönetilmesi için atanan görevli. - müfettiş- ) gibi bişii olsa da, tv de gördüklerimiz hiç hoşumuza gitmedi. Kayyum atandı diye, kapı, cam kırılıp, kamera kabloları koparılmalı, yayın engellenmeli miydi..? bilemedik. Kafamız karıştı. Zaten epeydir oldukça karışmış durumdaydı beynimiz, ruhumuz, yüreğimiz. Şimdi Arap saçına döndük. 


"MEN DAKKA DUKKA" var bir de. Yıllardır dilimizde tüy bittiği halde anlatamamıştık. Şimdi anladılar ne anlama geldiğini... Yaşayarak...

Sevindik mi..? Hayır. 

Baskı ve yanlış nerede, kime yapılırsa yapılsın, zulmün karşısında durmak gerekir dedik. "ama... " sı ayrıca konuşulur ve bunun gereği sonra yapılır, yapılabilirse.

Men dakka dukka: ( Eden bulur. Bugün banaysa yarın sana. ) gibi anlamlar içermekte ... 'Keser döner sap döner, gün olur hesap döner.' demek yani ...

Yakın geçmişte de; 'İSTİKŞAFİ' kelimesi düşmüştü pat diye hayatımızın orta yerine. Ne demek şimdi bu..? Pek de sevimsiz bi kelimeymiş falan derken, Google yetişti imdadımıza da öğrendik ne demekmiş. 


İstikşafi: Keşif ve tahkik etmeye çalışmak. Etraf ve teferruatını zahire çıkarmak.

Hiç bişii anlamadık doğal olarak. Açtık TDK'na baktık açıklamanın açıklamasını öğrenmek için. " Ön görüşme, araştırma, tanıma görüşmesi. " demekmiş. 


Benimsedik hemencecik. Hatta kullandık bile yerli yerinde, cümle içinde.

Ama anlamadık; seçimde birinci parti çıkan partinin, muhalefet kurma çalışmaları sırasında, çok yakından tanıdığı bir partiyle on gün süren görüşmelere istikşafi görüşme denilmesini.

Bir de 'MÜŞAİT" var. 

Seçim dönemlerinde çıkar karşımıza bu kelime. Yok yerel seçimdi, yok genel seçimdi, olmadı yeniden genel seçim, olmazsa yeni baştan, bi daha bi daha seçim derken hayatımıza iyice yerleşeceğe benzer bu müşait kelimesi. 

 ( Müşait: Hiçbir siyasi partiyle ilişkisi olmayan ve tamamen gönüllülerden oluşan, seçimin adil ve şeffaf olması için çalışan gözetmen. ) 

Mesela; Oy Ve Ötesi bu amaçla kurulmuş tamamen gönüllülerden oluşan bir sivil toplum hareketi.

Müşait olmak için ille de bir ön başvuru falan olması gerekmiyor. Oylarımıza sahip çıkmak vatandaş ve seçmen olarak görev ve hakkımız. Hangi partiye oy vereceksek verelim ama mutlaka oylarımızı ve seçim sandıklarımızı sonuna kadar koruyup gözetelim. 

Madem ki buna gerek var -ne yazık ki - :(  hepimiz müşait olalım geleceğimiz için. Lütfen!!!

Haa! bir de 'FITRAT' vardı di mi..? 


n y tartaç

23 Ekim 2015 Cuma

AH! ANILAR ...




                                              Sürrealist Ressam Vladimir Kush - ( pearl )



Ne aymaz, aldırmaz

yaramaz şeylersiniz siz 

anılar...

Yol yordam bilmez misiniz? 

Çıkıp gelirsiniz olur olmaz anda.

Ya son damladasınızdır kadehin dibinde

ya kumsalda ayak izinde.

Elinden horoz şekeri alınmış bir çocuk burukluğunda bazen

çıkar gelirsiniz ansızın...

Unutmayalım diye

 kıymetli bir inci tanesi gibi saklı olsanız da avucumuzda,

 ya da sonsuza kadar unutmak için,

en derinine fırlatılmış da olsanız denizin,

göz yaşımızdan bile yakınsınız...

Ufukta kaybolan bir gemi çığlığından,

kopup geliverirsiniz,

yanı başımıza sisler arasından ...

Ahh! anılar... 

Siz hiç bıkmaz, yorulmaz, uslanmaz mısınız..?

Biz yaşlandık,

siz hiç yaşlanmaz mısınız..?


n y tartaç







2 Ekim 2015 Cuma

Fukaranın Düşkünü Beyaz Giyer Kış Günü



Mayomuz, havlumuz, şortumuz terliğimiz, şapkamız ve montumuz botumuz şemsiyemiz hazır... 

Tatile gidiyoruz.


Kayak takımı da alsamıydık acaba yanımıza :P