10 Aralık 2014 Çarşamba

MAKSAT ÜZÜM YEMEK Mİ, BAĞCIYI DÖVMEK Mİ..?





Osmanlıca; Türkçe, Arapça; farsça karışımı yapay bir dildir.   

Toplumun gereksinimlerinden doğmamıştır.


Lisede edebiyat hocamız; Osmanlıca saray ve çevresi ve seçkinler 

tarafından benimsenip kullanılan - esperanto - yapma bir dildir 


derdi. (Ki; özgürce ve cömertçe sunduğu derin bilgileri hala 


yolumu aydınlatır. Hala yanlış bir kelime kullandığımda, dudağını 


sarkıtıp gözlüğünün üstünden ters ters baktığını görür gibi olurum, 


kürsüden sırama doğru. Mekanı cennet olsun Necmettin Karagülle 


hocamın.)





Okunması ve  yazması çok zor olduğu için  Osmanlıda okuma 

yazma oranı çok düşüktür.  ( % 2 -  %9 ) Halktan kişiler hükümetle 


ilgili işlerini çözmek için yazışmalarda  arzuhalcileri kullanırlardı. 


Bu nedenle de osmanlı;  bilim, fen ve teknolojideki  gelişmeleri 


izleyememiş çağın gerisinde kalmıştır.


Ulusların, toplulukların konuştukları diller; o topluluk ya da 


uluslar yaşadıkları sürece yaşayan, işlevsel dillerdir.


 Bu nedenle Osmanlıca; Sümerce, Hititçe, Trakça ve benzeri, 

tarihe 


malolmuş diğer diller gibi ölü bir dildir.


Bugünün çağdaş Türkiyesinde uzmanlardan beklenen;  


eğitim ve öğretimde ülkeyi daha ileriye taşımak için çözümler 


üretmek olmalıydı. Ve  genç, tazecik beyinleri işlemek, 


aydınlatmak için konuyla ilgili daha yapıcı fikirler sunmalıydılar. 


Sistemi geliştirerek değiştirmek, düzenlemek, matematik ve fende, 


edebiyatta, güzel sanatlarda, bedensel ve zihinsel gelişim 


konularında eğitimin çağdaş seviyelere çıkarılması için büyük 


adımlar atmalıydılar. Olması gereken buydu...


Artık işlevselliği, ki, vakti zamanında da ne kadar işlevsel ve kabul 

görmüş olduğu tartışma konusuyken, bugün neden Osmanlıca gibi 


ölü bir dil diriltilmeye çalışılıyor..? Gerçekten amaç ecdadımızın 


mezar taşlarını okuyabilmek midir..? Kaldı ki; üniversitelerin ilgili 


alanlarında sadece mezar taşı okumak için değil, tüm Osmanlıca 


metinleri okuyabilecek uzmanlar yetiştiriliyor. ( üstelik, benim 


gördüğüm osmanlıca yazılı mezar taşlarında Türkçe açıklama da 


bulunuyordu.)


O halde; zaten allak bullak olmuş eğitim sistemimizde, minicik 

beyinler neden daha fazla karıştırılmak isteniyor..? Yoksa 


Osmanlıca bahane ve gerçek amaç eski arap alfabesine dönme 


isteğinin bir ön nabız yoklaması mıdır..?



n y tartaç

1 yorum:

Miskin ve Beceriksiz :) dedi ki...

Ah Çınar Hanım,amaç osmanlıca falan değil ki aslında,Cumhuriyetle güçleri ellerinden alınan yobaz zümrenin tapınanlarının gözünü boyamak,hoş görünmek etkilemek ve menfaatleri doğrultusunda sömürmek.