28 Haziran 2013 Cuma

HEEYOO!!! GELİYORUM ANKARA ..


Dalgaları, dalgalar arasında hoplayıp zıplayarak bir görünüp bir kaybolan ve bu görüntüleriyle beni çocuklar gibi şenlendiren yunus sürüleri, suyu yalayarak, düzenli bir sıra halinde uçmayı nasıl başardıklarına şaşırtan karabatakları,  küçük balıkçı tekneleri, ışıl ışıl transatlantikleri, rüzgarda savrulup hedefi tutturamayan martıları, sarı yaz güneşi, eşsiz boğazı, boğazın karşısında göz kırpan ışıkları, iskele, kafeler, barlar ve babamın yeri gibi olmuş şehir plajı, kumu-denizi, gün batmında oynaşan yakamozları, iskelede bıkmadan usanmadan sabahlara kadar bir o yana bir bu yana yürüyüp duran gençler yaşlılar, çoluklar çocuklar, tamburu ayrı kendisi ayrı makamda söyleyen sarhoş şarkıcı,  iğrenç de olsa çayları, şehrin vazgeçilmezi Şakir'i Donanma'sı, gençlerle birlikte ola ola  25 yaşında olduğu sanrısına kapılmaları, okeyi-tavlası, simitçisi börekçisi, ille de balıkçısı, ayaküstü atıştırmaları ile sen gönlümün incisi olsan da, evimi köyümü, eşimi oğlumu, konumu komşumu özledim, kavuran kuru sıcağını bile özledim Ankara'mın. Hadi bana eyvallah. Yine de uzamasın aralar, tez olsun kavuşmalar dileklerimle hoşça kal Çanakkale...