13 Ağustos 2011 Cumartesi

OYUN HEP AYNI OYUN !!!

Biz daha lisedeydik ülke sorunlarına kendimizce,  aklımızın erdiğince çözümler aramaya başladığımızda.  Ve yine o zamanlardı kardeşin kardeşe fikrinden dolayı kin duyduğu,  kardeşini düşman bildiği yıllar. Evet,  aynı evin içinde bile fikir ayrılığı yüzünden kardeşler arasında uçurumlar oluşabiliyordu. Sanki başka başka topraklar uğruna gözlerini budaktan sakınmadan kanlı çatışmalara atılıyorlardı. Kendisini, biri sağcı diğeri solcu olarak yaftalamış iki kardeş birbirini vatan haini olarak suçlarken tamamen unutmuşlardı vatanlarının bayraklarının savundukları tüm kutsal değerlerin aynı olduğunu.  Öylesine bir kavga vardı ülkede. Ve...  Çok fidanlar devrildi hayatlarının baharında.  Çok kanlar döküldü...

Hatırlıyorum da; oturduğumuz muhitte alt taraf başka üst taraf başka fraksiyondan gençlerin elindeydi (!) evimize giderken taşlandığımız zamanlar oluyordu.  Bir keresinde, babamı doktora götürürken sağ sol çatışması içinde kalmıştık da hasta babamın kafasına taş isabet etmiş, kan revan içinde doktora zor ulaşmıştık. Gece yarısı silahlı çatışma sesleriyle uykudan uyandığımız olurdu. Her gün çatışma her gün ölüm haberleri alırdık. Diken üstünde yaşardık yani.

Yalnızca daha güzel bir ülkede, daha güzel bir dünyada yaşamaktı gençliğin özlemi. Ve daha özgür bir ülkede ...  Kolay yönlendiriliyordu gençlik, deli akıyordu kanları çünkü.  İnandılar ... Bu nedenle kardeş kardeşi vurdu.

Sonra anladım, yıllar sonra... Oynanan büyük bir oyun vardı bu topraklar üzerinde. Asıl düşmansa dış güçlerdi. Ve onların içerideki maşaları. Olan yine bu ülkenin gencecik evlatlarına olmuştu. Daha güzel daha özgür bir Türkiye kurmak hayalleriyle öldü birçoğu. Binlerce genç hapishanelerde işkenceler görmüş, kimisi akıl ve beden sağlığını kaybetmiş, kiminden hiç haber alınamamıştı.  Yeniden toplum düzenine ayak uydurmaya, yeni bir düzen kurmaya çalıştı sonraları pek çoğu.  Çok kötü günlerdi çok.

Yine zaman içerisinde sağcı ya da solcu olan o günün gençleri bugünün büyükleri bazı kişilerin,  nasıl da düzene ayak uydurup çıkarları doğrultusunda saf değiştirdiklerine şahit oldum defalarca. O zamanlar ne için savaşmışlardı, idealleri ne idi ..? Bugün neye inanıyorlar..? Ensesi kalın, kendinden başkasına ne olursa olsun zihniyetindeki bu bazı kişiler hayretler içinde bırakıyorlar şimdi beni.

Güzel ülkeme göz dikmiş emperyalist güçler, o yıllarda oyunlar oynadılar  ülkem üzerinde, bölmek, parçalamak, kolay yutmak adına. Bugün de oynamaya devam ediyorlar, yarın da aynı oyunu oynayacaklar...

Bize düşen sağ-sol, dinci-laik(?), alevi-sünni, Türk- Kürt demeden yani bizden farklı olanı, düşüneni ötekileştirmeden, gerçek düşman(lar)ı bilerek, kardeşçe, birlik ve beraberlik içinde ve uyanık çok uyanık olmaktır. Ki;  her bir zerresi kanla sulanmış bu topraklara uzanan elleri kırabilelim birlikte...

Yoksa dün olduğu gibi yarın da telafisi mümkün olmayan pişmanlıklar yaşayabiliriz.


nurten y tartaç