28 Ocak 2011 Cuma

BİR NEFES MUTLULUK 3

Büzülüp uyuyakaldığı terastaki kanepede, sıcacık  bir sabaha uyandı kadın. Geceye inat, şimdi gözlerinin önünde olabildiğince yeşil doyumsuz bir manzara vardı.  Kekik kokuları ve henüz hangi koku olduğunun ayrımına varamadığı başka çiçek kokuları taşıyordu hafifçe esen sabah rüzgarı yattığı yere kadar.  Gözlerini kapadı kollarını iki yana kocaman açarak  gerindi.   Kendinden geçercesine derin bir nefesle içine çekti çiçek  kokularını  ve diğer köy kokularını.

  Sık ağaçlarla kaplı ormanda,  adam boyu otları sağa sola ayırarak yaptıkları  keyifli  yürüyüşler, geceleri kabus olup rüyalarına giriyor,  ormanda yürürken otların arasından çıkan yılanlar ve dev böceklerle boğuşuyor, sonunda sırıl sıklam ter içinde korkuyla uyanıyordu  ama bu O'nu, ertesi gün yeni orman yürüyüşlerine çıkmaktan  alıkoyamıyordu.

Geceleri tedirgin, gündüzleri cennete düşmüş gibi  mutlu huzurlu  geçti ilk günleri kadının.

Bir şalvar dikti kendine, diğer kadınlara çok da  aykırı görünmemek için.  Üstelik hoş bir giyisiydi  son derece rahattı da.  Yandan yırtmaçlı bilekten bağcıklı ve fiyonklu şalvarını giyiyor, geniş kenarlı hasır şapkasını başına geçiriyor,   bahçe eldivenlerini de giydikten sonra bahçeye inip  kocasının canhıraş bir gayretle, sanki,  domates fasulye patlıcan ve diğerleri yeni keşfedilmiş, hem de kendisi keşfetmiş gibi bir heyecanla,  fideleri okşaya okşaya toprağa dikişine yardım ediyordu.   "Ayy - off  nidalarıyla.

....

İlk geldikleri gün dikkatini çekmişti bu mavi gözlü,  saç örgüleri yapağıya dönüşmüş bakımsız küçük kız.  Sürekli kendisini izlerken yakalıyordu O'nu ama  bir türlü konuşma fırsatı bulamamıştı. Tam konuşacakken,  kız arkasını dönüp uzaklaşıyordu.  Sahile çok yakın bu köy diğer Anadolu köylerinden daha zengin ve moderndi.   Oysa bu çocuk ne kadar da zavallı ve yoksul görüyordu.

6 yorum:

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Yine güzel bir öykü ve yine bir çocuk, sevdim:)
Yüreğine sağlık arkadaşım...

Mehmet Osman Çağlar dedi ki...

Öykünüzü okurken, sanki ben de olayın içinde yaşıyor hissine kapılıyor; renk, koku ve dokuları duyumsuyabiliyorum. Gittikçe daha da heyecanlı günlerin habercisi sıska kızında öykünüzde yer almasıyla diğer bölümleri heyecanla bekliyor olacağım. Çok akıcı, güzel yazıyorsunuz. Ellerinize sağlık.

Sevgilerimle..

aysema dedi ki...

Devamı gelecek değil mi?

sünter dedi ki...

Yandan yirtmacli, fiyonklu bir salvar....üstüne hasir sapka:))
Sevdim ben bu kiyafeti:))

sufi dedi ki...

Bu köye arasıra bile uğramak iyi geliyor insana.Devamı bekleniyor.

Esin Bozdemir dedi ki...

Öykünün içinde ormanda yürüyen kadının ayak izleri sanki benimkiler gibi geldi bir an:)sevdim bu öyküyü..devamını bekliyor olacağım..kalemine ve iç seslerine sağlık:)sevgilerimle...