27 Mayıs 2010 Perşembe

BARDAĞI YERE BIRAKIN BUGÜN

 

 

image

 

 


Profesör elinde içi su dolu bir bardak tutarak dersine başladı.Herkesin göreceği bir şekilde tutuyordu ...ve ardından sordu.

 

 

-"Bu bardağın ağırlığı sizce ne kadardır?

 

 

50gm!' .... '100gm!' .....'125gm'..diye öğrenciler yanıtladı.

 

 

-"Bardağı tartmadıkça gerçekten ben de bilemem, " dedi profesör, "ama, benim sorum şu ki : "Bu bardağı böyle birkaç dakikalığına tutsaydım ne olurdu?"

 

 

-'Hiçbir şey' diye yanıtladı öğrenciler.

 

 

-"Tamam peki 1 saat boyunca tutsaydım ne olurdu?" diye sordu profesör bu kez.

 

 

-"Kolunuz ağrımaya başlardı efendim" diye öğrencilerden biri yanıtladı

 

 

-"Haklısın, peki  1 gün boyunca tutsam ne olurdu?"

 

 

-"Kolunuz iyice ağrır, kas spazmı, batar vs gibi sorunlar yaşardınız ve hastaneye gitmek zorunda kalırdınız!".

 

 

Tüm öğrenciler çeşitli yorumlar yaptı ve gülüştüler.

 

 

-"Çok iyi. Peki tüm bu sorunlar olurken bardağın ağırlığında bir değişme olur muydu?"diye sordu profesör.

 

 

-"Hayır." diye yanıtladı herkes.

 

 

-Peki o zaman kolun ağrımasına ve kas spazmına neden olan neydi?

 

 

Öğrenciler bulmaca çözermişçesine düşünmeye başladılar.

 

 

-"Acıdan ve ağrıdan kurtulmak için ne yapmam gerekir bu durumda?" diye tekrar profesör sordu.

 

 

-"Bardağı bırakın düşsün!" diye öğrencilerden biri yanıt verdi.

 

 

-"Kesinlikle! " dedi, profesör.

 

 

"Hayatın problemleri de böyle bir şeydir. Onları kafanda birkaç dakika tutarsın. Bir sorun yokmuş gibi görünür. Uzun bir süre düşünürsün. Başınız ağrımaya başlar.Daha uzun düşünün. Artık seni bitirmeye ve hiçbir şey yapamamana neden olur. Hayatınızdaki mücadeleleri ve problemleri düşünmek önemlidir, fakat DAHA ÖNEMLİSİ onları her günün sonunda, uyumadan önce yere bırakmaktır (bardak gibi). Bu şekilde strese girmez, ve her gün taze bir beyin ile uyanır ve her konuyla ve yolunuza çıkan her sorunla başa çıkabilecek güçte olursunuz!

 

 

"Bardağı yere bırakın bugün!"

 

 

(bu yazıyı int te okudum çok hoşuma gitti. Paylaşmak istedim.)

  

…………………………………….

   

Günler ve geceler boyunca önemli olduğunu sandığım bir sorunum,  beynimi kemirip duruyordu. ‘Bardağı yere bırakmayı’ da başaramıyordum.  Bu nedenle uykusuz geceler geçirdim. Hastane fobim yüzünden  doktora da gidemiyordum. Sonunda ailemin huzurunu kaçırmaya başlayınca doktora gitmek zorunda kaldım.

   

Beni bunca zaman yeyip bitiren şeyin;  çok önemsiz, son derece basit birşey olduğunu öğrendim.

   

Sizin de  hayatınızda;  içinden çıkamadığınız sorunlarınız var, sürekli düşünüyor ama değiştiremiyorsanız, üstelik ‘bardağı yere bırakamıyorsanız’  bir uzmana bir bilene danışın derim… Kim bilir belki de büyüttüğünüz kadar önemli değildir…

16 yorum:

Sittirella dedi ki...

Çınar Ablam :)
Ne cici bir yazı bu böyle...
Bayıldım, bittim.
Ve bu gece yatağıma girerken bardağı bırakacağım :)
Sorununun küçük ve önemsiz olmasına çok sevindim. Geçmiş olsun ablam.
Sevgilerimle.

ramazan dedi ki...

Çınar Hanım, gerçekten çok güzel bir yazı. Elinize sağlık.

bilge dedi ki...

benimde bir sözüm vardır çözemediklerini at sepete o sebetin altı boş olsun hiç dolmasın güzel bir yazıydı teşekkür ederim arkadaşım geçmiş olsun ..

sufi dedi ki...

Sevgili çınar;
Hayatımızı cehenneme çeviren bizler olduğumuzun çok güzel bir örneğiydi hikaye.Bardağı bırakmayı başarabilenlerden olduğumuzda da "ne gamsız insan" demesinler de bırakalım onca bardak örneği gibi "vesveseyi, kızgınlığı, öfkeyi" yere usulca. Teşekkürler ve sevgilerimle.

Mehmet Osman Çağlar dedi ki...

Çınar hanım, bardağın yarısını dolu görerek, sırası geldiğinde ağırlık yapmaması için gerçekten yere bırakmak gerek. Ellerinize sağlık.
Aieye sağlık ve sevgi dileklerimle..

vintage peony dedi ki...

yazı çok iyiymiş gerçekten..

Çınar dedi ki...

Sittirella'm; evet güzel bir yazı ben de çok beğendim. Sorunları kafamızda büyütür dururuz ama çözüm getiremeyiz çoğu kez. Böyle zamanlarda düşünmemek en azından beynimizi rahatlatacaktır. Eğer düşünmemeyi başarabilirsek tabii.

Teşekkürler canım
Sevgiler

Çınar dedi ki...

Ramazan Bey; Teşekkürler umarım başarırız bardağı yere bırakmayı hatta atıp kırmayı:)

Sevgiler

Çınar dedi ki...

bilge'm teşekkürler canım. Hımm sorunları dipsiz sepete atmak ta güzel fikir:)

Sevgiler

Çınar dedi ki...

sufi'm; çok doğru, birçok zaman bizleriz hayatımızı vesveselerimizle cehenneme çeviren. Aldırmayınca da adımız gamsıza çıkar ama boşver biz yine de sorunları kafamızda büyütmemeyi başarabilmek uykusuz kalmamak adına yatarken usulca:) bırakalım yatağın kenarına.

Sevgiler

Çınar dedi ki...

JİVAGO; haklısınız bırakmak gerek ama ben bu konuda pek başarılı değilim.Artık deneyeceğim:)

Bizden de ailenize ve size sağlık ve sevgiler

Çınar dedi ki...

vintage peony; teşekkürler canım, bence de:)

Sevgiler

Esin Bozdemir dedi ki...

Çınar hanım,
Çok güzel bir yazıydı. hep keşke o bardağın yarısını dolu görebilsek!genellikle boş tarafı görünür bazen de bardağın kıyısında köşesinde dahi kirli paslı kalanlar oldu mu1 diye kontrol bile edilir...
bende bu gece yatmadan önce bardağı bırakmayı deneyeceğim:)

Çınar dedi ki...

Esmir'cim; çok sevindim:) umarım bardağı bırakmayı başarabilirsin. Ben bu konuda çok başarılı değilim

Sevgiler

Zeugma dedi ki...

Hayatı sorgulamamıza yarayan harika bir hikayeymiş.Ne kadar da doğru üstelik.Artık hiç aklımdan çıkmaz.
Bardağı mümkün olduğunca yere bırakmaya çalışacağım, sayende:)

Sevgilerimle...

*Alta yazdıkların da ayrı bir hayat dersi. Hiçbir şey çıkmamasına çok sevindim..Geçmiş olsun Çınarcım...

Çınar dedi ki...

Zeugma'm; bardağı yere bırakmayı başarmanı dilerim.

Çok teşekkürler canım

Sevgiler